2.02.2015

BEDEN AKLIYLA ZAYIFLA…


‘ Zayıflama tedavilerinin olmazsa olmazı, kalori hesaplarını bir kenara bırakın, iştahınız varsa vücudunuzun sizden bir isteği vardır bunu engellemeyin, doyana kadar yiyin ama seçtiğiniz yemekler besleyici olsun. Ancak o zaman ideal bedeninize dönebilirsiniz…’
Bedenimiz de bizimle iletişim kurmak için açlık hissini kullanır. Açlık hissinin altında birçok neden olabilir. Mesela acıkmak enerji ihtiyacından olabilir. Bu enerji karbonhidrat isteği olabilir. Fakat vücudun proteine ihtiyacı varsa, bu protein isteği de olabilir, bunun yanında yağ, vitamin mineral isteklerin de de acıkırız. Su isteği olunca susamak da acıkmaktır. Ayrıca hareketsiz olduğumuzda da acıkırız. Bu acıkma hareket açlığıdır.

Beden aklı zaman zaman insanın akıl ve mantığı ile engellenebilmektedir.

Beden aklının düzgün çalışması için yapmamız  gerekenler…
1.       Sabah uyanınca güzel bir kahvaltıyla başlamak.
2.       Yerken önceliği zevke değil bedenimizin ihtiyacına vermek.
3.       Yediklerimizi sindirebilmek için hareket etmek.
4.       Fabrikalarda hazırlanan yiyecekleri değil, doğal halleri ile hazırladığımız yiyecekleri  tüketip sindirim sistemimizi hep diri ve çalışır vaziyette tutmak.
5.       Beden aklının haklı olduğu durumları düşünerek  davranışlarımızı ona göre düzeltmek.
6.       Hareketsizliğin de vücut fonksiyonları tam çalışmadığı için yorgunluk yapabileceğini düşünmek. Çok  hareketsiz  kaldığımız günlerde onun harekete ihtiyacı olduğunu bilerek iştahtan korkmak yerine tam doyana kadar yiyerek onun kapanmasını sağlamak.
7.       İştahın bir sağlık belirtisi olduğunu  bilerek iştahtan korkmak yerine tam doyana kadar yiyerek onun kapanmasını sağlamak.
8.       Tekrar acıkana kadar bir şeyler yememek.
9.       Gece rahat uyuyabilmek için sindirim sistemini yoracak yiyeceklerden uzak durmak.
10.   Uyumak için yeterince vakit ayırmak.

Şişmanlıkta asıl mesele sindirebilmemektir!

Vücudunuzun %60’ı su olduğu için, oluşturulan her 4 kilo yağa karşılık, 6 litre su tutmak zorundadır. Vücutta tutulan suların bir kısmı orta bölümde yağ hücreleri arasına dolar ama kalanlar kollara, bacaklara, sırt bölgesinde, boyun bölgesinde ve yüze dağıtılır. ‘Kollarım yağlandı, boynumda yağ birikti, gıdım yağlı oldu, bacaklarım yağlandı’ demek  doğru değildir. Bu bölgelerde hücre içine beyaz yağ dolmaz, hücre arasında su tutulur, böylece şişmiş gibi bir görünüm olur.

ŞİŞMANLIĞIN NEDENİ OLAN YAĞLARIN SPOR YAPARAK YAKILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.

 Tatlı isteği düşük kalorili beslenen, diyet yapan, uzun süre aç kalan kişilerde sıkça görülür.  Vücudun enerji ihtiyacı birikir, birikir ve birden açığa çıkar. Kilolu kişilerde de enerji isteği fazladır. Bu istek bazen tatlı isteği, bazen hamur işi, ekmek, bazen de meyve isteği olarak algılanabilir, Bu her üç isteğin de altında yatan ana neden, sindirim sisteminin iyi çalışmamasıdır. Sindirim sistemi bozuk olan ve yediği gıdaları iyi sindiremeyen kişiler sık acıkırlar, hem de tatlı, hamur işi veya meyve isteği ile doludur.

‘Su içsem yarıyor, o hale geldim’  durumu bir şehir efsanesi değildir!

Lütfen bedeninize bebeğiniz gibi bakmaya çalışın. Lütfen şimdi gidin ve aynanın karşısında o bebeğe sıkıca sarılın. Onun size emanet edilmiş bir bebek olduğunu unutmayın. Şişman da olsa, saçları dökülmüş, cildi buruşmuş da olsa o sizin bebeğiniz. Aynada tam gözlerinin içine bakın, size gülümsediğini göreceksiniz.

SABAH KAHVALTISI,

Bedeninizi ne yemeli diye düşünerek değil, içgüdüsel olarak besleyin.
Kahvaltıda bir dilim ekmek, dilediğiniz kadar zeytin, peynir, yumurta,  salatalık, domates, biber çeşitlerinden yiyebilirsiniz, hatta bulabilirseniz, gıda tüzüğüne uygun üretilmiş doğal sucuk yemenizde bir sakınca yoktur. Bu yediğiniz yiyecekleri nasıl pişirdiğiniz de çok büyük önem taşır.

Kahvaltıda içecek olarak cay, kahve, süt, ayran, %100 meyve suyu, su, kefir, bitki çayı vb tüketebilirsiniz. Ama içeceğinizin içinde şeker olmamasına özen gösterin.

İkinci önemli konu ise, sindirme yardımcı olmak için hareket etmektir. Kahvaltıdan yaklaşık bir saat sonra yapılan düzenli yürüyüş sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar. Çalışanlar için kahvaltılarını evde yapmaları tavsiye ediyoruz. Eğer kahvaltılarını evde yaparlarsa hem istedikleri kadar güzel bir kahvaltı yapmış olurlar hem kahvaltıları ‘telefon çaldı’ , ‘müşteri geldi.’ Gibi nedenlerle kesintiye uğramaz hem de kahvaltıdan sonra yapacakları iş seyahati yani işe gidiş süresince hareket ederek, yaptıkları kahvaltıyı sindirmeye başlamış olurlar.

Vücudumuz da enerji yokken, yani açken hareket ettiğinde o kötü yağları kullanamaz.

ÖĞLE YEMEĞİ…

Öğle yemeğinde de kolay sindirilen ekmek, makarna, pilav, yerine çiğ yani kavrulmamış fındık, ceviz, ve badem yemenizi öneririz.

Öğle yemeğinde sindirmesini kolaylaştırmak için yapabileceğiniz en büyük yardım, yediğimiz lokmaları yeterince çiğnemektir.

Lütfen hızlı yemekten vazgeçin, yeterince çiğneyin, midenizin işini hafifletin. Böyle yaparsanız mideniz daha az asit üreterek sindirimi gerçekleştirecek böylece ileride ülser olma riski azalacaktır.

Bu tedavide ne kadar yediğinizin bir önemi  yoktur, önemli olan ne hissettiğinizdir.
Sabah kahvaltı ederiz, öğlen yemek yeriz, gün içinde hareketliyizdir, akşam tekrar yemek yeriz, gece de dinlenme ve uyku zamanıdır.

Akşam yemeği,

Güneş battıktan sonra bunları yemeyin….
·         Salata gibi pişmemiş yiyecekler
·         Meyvelerin hemen hemen hepsi
·         Kuruyemişler, badem, ceviz ve fındık olabilir.
·         Kırmızı etli veya tavuklu kebaplar
·         Pişmiş bile olsa bol etli yemekler


Akşam mideniz dolu olmadığı ve vücudunuz rahatladığı için hormon üretip küçülme dönemi başlatabilir.

Nadir de olsa yazın ortasında mevsim normallerinin altında bir sıcaklık yaşanabilir. Bu birkaç gün sürebilir. Kışın ortasında da yazı aratmayacak sıcaklıkta bir hafta geçirebiliriz. Bu geçici durumlar nasıl doğanın tüm dengesini altüst etmiyorsa, arada bir yaptığımız yanlışlar da dengenizi altüst etmez. Sadece, unutmayın, doğa, kışın ortasında bir kaç gün hava çok ısındı diye dengelemek adına diğer birkaç gün çok soğuk yapmaz. Yazın hava soğuk geçti diye bunu dengelemek adına bir kaç gün cehennem sıcağı olmaz.

Aynı bunun gibi, siz de günün birinde akşam çok yedim diye ertesi gün aç kalmayın, ertesi gün vücudunuz ne kadar istiyorsa o kadar yiyin ama lütfen bir gün önce yaptığınız kaçamakları tekrarlamayın.

EĞER;
* Sabah aç uyanıyorsanız ve güzel bir kahvaltı yapıyorsanız,
* Aralarda acıkmamaya başlıyorsanız,
* Su içme isteği artıyor, susamaya başlıyorsanız,
* Tatlı isteğiniz azaldığını hissediyorsanız,
* Ekmeksiz, makarna, pilav olmadan doymaya başlıyorsanız,
* Gece acıkmıyor, bir şeyler atıştırma ihtiyacı duymuyorsanız,
* Gece rahat uyuyor ve sabah dinç kalkıyorsanız,
* Hareketlerinizin kolaylaştığını hissediyorsanız her şey yolundadır, korkmayın.
Bedenimiz orjinaline dönmeye başladı demektir. Bu uzun süreçte hepinize başarılar.

5 yorum:

  1. Güzel bir kitaba benziyor alıp okumalı teşekkürler paylaşım için sevgiler blogkizsalseyler ♥

    YanıtlaSil
  2. Çok güel ve faydalı bir yazı olmuş elinize sağlık :)

    eceabdioglu.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  3. Bilgilendirici bir yazı olmuş teşekkürler :)

    http://dilekce54.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkürler :)) Uzun tutmuşum yazıyı ama kitapta daha paylaşmak istediğim çok fazla yazı vardı..

      Sil