23.06.2012

AMASYA ŞEHZADELER ŞEHRİ


GÜZEL MEMLEKETİM....

                                                   

                                                        1. YILDIRIM BAYEZİD

1. MURAD HAN' IN OĞLUDUR. 1386' DA AMASYA' YI OSMANLI TOPRAKLARINA KATTI VE AMASYA'NIN İLK OSMANLI DÖNEMİ SANCAK BEYİ (VALİSİ) OLDU. 1389' DA BABASININ SAVAŞ MEYDANINDA ŞEHİT EDİLMESİNİN ARDINDAN OSMANLI DEVLETİNİN BAŞINA GEÇTI.








ÇELEBİ MEHMED
(1. MEHMED)
YILDIRIM BAYEZİD'İN OĞLUDUR. 1389'DA AMASYA SANCAK BEYİ (VALİSİ) OLDU.
1402 ANKARA SAVAŞINDA TİMUR'A YENİLEN VE DAĞILAN OSMANLI BİRLİĞİNİ
AMASYA DA Kİ DİRAYETLİ YÖNETİM ANLAYIŞI İLE YENİDEN SAĞLANMAŞTIR.




                                                               2. MURAD.....

SULTAN ÇELEBİ MEHMED'İN OĞLUDUR. 1404'TE AMASYA'DA DOĞDU. 1413'TE AMASYA SANCAK BEYİ (VALİSİ) OLDU. 1419'DA BABASININ VEFATI İLE BİRLİKTE HENÜZ 17 YAŞINDA İKEN OSMANLI DEVLETİNİN BAŞINA GEÇTİ.
                    

FATİH SULTAN MEHMED   (2. MEHMED)

SULTAN 2. MURAD'IN OĞLUDUR. 1438'DE AMASYA SANCAK BEYİ (VALİSİ) OLDU.
BİR YILDAN KISA BİR SÜRE BU GÖREVİN BAŞINDA KALDI.
1451'DA BABASININ VEFATI İLE BİRLİKTE OSMANLI DEVLETİNİN BAŞINA GEÇTİ.


2. BAYEZİD

FATİH SULTAN MEHMED HAN'IN OĞLUDUR. 1447'DE DOĞDU. 1454 YILINDA HENÜZ
7 YAŞINDA İKEN AMASYA'YA VALİ OLARAK ATANDI. ARALIKSIZ 26 YIL AMASYA VALİLİĞİ YAPTI. 1481' DE BABASININ VEFATI İLE BİRLİKTE OSMANLI TAHTINA ÇIKTI.




YAVUZ SULTAN SELİM (1. SELİM)

SULTAN 2. BAYEZİD' İN OĞLUDUR. 1470' DE AMASYA DA DOĞDU. 11 YAŞINDA KADAR AMASYA DA BABASININ YANINDA KALDI VE İYİ BİR EĞİTİM ALDI, DAHA SONRA TRABZON' A VALİ OLARAK TAYİN EDİLMİŞTİR. 1512' DE BABASI 2. BAYEZİD İN TAHTTAN FERAGATİ İLE BİRLİKTE OSMANLI DEVLETİN'NİN BAŞINA GEÇTİ.


3. MURAD
2. SELİM'İN OĞLU KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN TORUNUDUR. 1546 DA DOĞDU. 1567 AMASYA SANCAK BEYİ (VALİSİ) OLDU. 1568 DE DOĞUM YERİ OLAN MANİSA SANCAK BEYLİĞİNE ATANDI. 1574 DE BABASININ VEFATI İLE BİRLİKTE OSMANLI DEVLETİNİN BAŞINA GEÇTİ..

AMASYA DA VALİLİK YAPAN FAKAT OSMANLI TAHTINA GEÇEMEYEN ŞEHZADELER...



16.06.2012

HAYAT DERSLERİ


Baharın ilk çicekleri açıyordu ve bir kız, bir ağacın dalından sarkan kozayı keşfettiğinde, bir bahcede geziniyordu. Kozanın içinden bir kelebeğin çok az zaman kalmıştı. Keşfinden büyülenen kız gündelik bahçe işlerine döndü.; her şeyi görmeye can atıyor ve tek bir şeyi bile kaçırmayacağını umut ediyordu.
Bir gün küçük bir delik oluştu ve kız kelebeğin kendini kozasından kurtarmak ve yeni bir dünyaya girmek için mücadele ettiğini gördü. Dikkatle izledi; kelebek ilerlemeyi bırakmış görününceye kadar. Sanki gidebileceği kadar gitmişti, daha fazla gidemeyecek gibi görünüyordu.

Kız ani bir karar verdi; kozanın kelebeği engelleyen parçalarını koparmaya başladı. Heyecanla kelebeğin çıkışını izledi, kanatlarının açılacağını umut ediyordu. Ancak kelebek hareketsiz kalıdığında, heyecanı kedere dönüştü.

Kız o zaman farketti neler olduğunu; Koza, kelebeğin uçması için gerekli mücadeleyi yaratacak şekildeyapılmıştı. Aslına bakılırsa, kelebek kaçmaya çalışmıyordu.... bu yanlızca doğanın onun kanatlarını daha güçlü getirmesinin yoluydu. Kızın aklına kelebeğim aslında paylaştıkları mücadele için kozaya minnettarlık duyacağı geldi.

Bana bu hikaye herşeyin kıymetini bilmeyi ve sahip olduklarımızın hepsi ve ortaya çıkmayı bekleyen her şey için minnettarlık duymayı hatırlatır.

Hepimiz hikayedeki olağanüstü, yetenekli ve hünerli bireyler olarak kozadan çıkmaya yazgılı kelebekleriz. Yolculuklarımız hepsi benzersiz; kanatlarımızdaki renkler aynı değil ama günün sonunda hepimizin hedefleri aynı: Dünyaya çıkmak ve uçmak. Yolculuğumuzda engellerle karşılaşmasaydık, birey olarak gelişmeyecektik. Bizi daha güçlü yapanın bu zorluklar olduğuna inanıyorum......

TEK ŞİŞMAN BEYNİNİZ-2


DÜŞÜNCE GÜCÜYLE ZEYIFLAMA.....

Bardağınızı ne kadar boşaltırsanız,
O kadar temiz su ile doldurabilirim....

TARTI YASAK: Cünkü, kaç kilo verebileceğinizi çok iyi bilirsiniz. Ama kaç kilo verebileceğinizi de çok iyi bilirsiniz.
           Bilinçaltımız, neyin doğru neyin yanlış olduğu ile ilgilenmez. Onun ilgilendiği tek gerçek vardır oda sizin neye inandığınızdır.

DELİ GİBİ YEMEK YEMEK İSTİYORSANIZ, İRADESİZ OLDUĞUNUZU KABUL EDİN...

KIYAFETLER: Eğer gerçekten tekrar kilo alacağınıza emin olsaydınız onları tutar mıydınız?
O zaman yapılması gereken en doğru hareket kilo vermeye başladıkça size bol gelen kıyafetleri vermek ya da daraltmaktır.
Beğendiğiniz olmak istediğiniz bedene göre bir kıyafet alarak odanızda görebileceğiniz bir yere asın....
Siz hiç zayıf birinin evinde korse ya da karın düzleştiriciler ve buna benzer şeyler gördünüz mü?
Siz de bulundurmayın evinizde....

BİR DİLİM TATLI İÇİN ALİCE HARİKALAR DİYARINDA OLMAYIN...

TABAKLAR-BARDAKLAR-KAŞIKLAR: O sofraya karnınız için olduğu kadar zihniniz için de oturursunuz. Hatta bazen tok olduğunuz halde sırf zihninizi doyurmak için yemek yersiniz...

Aynı şekilde tabağın küçüklüğü, yemek sırasında ki doyumunuzu arttıracaktır. Düz ve küçük tabaklar çok daha çabuk doymanıza neden olacaktır.

Sorun midenizin doymasından ziyade, kafanızın içindeki mideyi doyurmaktır.

ZAYIF BİR İNSANA BAKIN; YEDİKTEN SONRA TÜH NİYE YEDİM DİYE PİŞMANLIK DUYMAZ. SİZ DE DUYMAYIN...

İLÜZYON NEYİ NASIL ALGILADIĞINIZLA İLGİLİDİR.
Şimdi mutfağa gidin ve sizi aç bırakan tüm tabakları bir tarafa kaldırın. Unutmayın, doyumu önce beyninizde ki midede gerçekleştirin.

POZİTİF DÜŞÜNCE DİYE BİR ŞEY YOKTUR!!!!
SADECE DÜŞÜNCE VARDIR....

ACI GERÇEKLER: Madem kendinizi sevdiğinizi söylüyorsunuz, o zaman onu neden değiştiriyorsunuz? Bilinçaltınız, böyle bir durumda hem çelişki yaşayacak hem de direnç oluşturacaktır.

"Ben kendimi seviyorum ama kilo problemim var ve bu dünyayı daha güzel yaşamak için bunlardan kurtulmam lazım. Bu gerçeğin farkındayım."

YEMEK İÇİN YAŞAYANLAR, YAŞAMAK İÇİN YİYENLER.....


SPOR: Sporu kilo vermek için yapmayın. Hatta bütün niyetiniz buysa spordan uzak durun derim. Çünkü spor yaparken insanın bedeni endorfin salgılar ama siz sürekli kaygı içinde spor yaparsanız bunu da bozarsınız.

Sporu mutlu olmak için, keyif almak için yapın. Eğlenin, gülün, kahkaha atın....

İMGELEME: Ne düşündüğünüz ve zihninizde ne canlandırdığınız çok önemlidir.
Düşünün ki, tekrarlı biçimde canlandırdığınız her şey gerçekleşecek.
Zihniniz kelimelerle değil bir çocuk gibi İMGELERLE çalışır.

TEK ŞİŞMAN BEYNİNİZ-1
 Yazımın devamı olarak kitabın içindekileri başlık altında konularını yazdım. Bir çok altını çizdiğim kelimeleri var. Bunlar bazıları diyebilirim. Okunması gereken bir kitap.... Ara ara içindeki konulardan yazıp sizinle paylaşmak isterim....eğer kitabı okumaya vakit bulamam derseniz bloğumu takibe alın derim....ya da facebook tan takip edin...
                                          
                                YAĞMURUN DÜNYASI....

15.06.2012

TEK ŞİŞMAN BEYNİNİZ


GÜZEL BİR ANLATIMLA, MANTIKLI BİR KİTAP.....

OKUDUKTAN SONRA SÖYLENEN SÖZ....KİLODA, AŞKTA VE PARADA HEP POZİTİF DÜŞÜNCELER ÖNEMLİ PEKİ NASIL DOĞRU DÜŞÜNECEĞİZ....NASIL DÜŞÜNCELERİMİZİN  DEVAMLILIĞI SAĞLIYACAĞIZ....BİR SÜRÜ PARA DÖKEREK Mİ??? OLMAYAN ZAMANIMI BUNLARA AYIRARAK MI???


Bende sizin için okuduğum kişisel gelişim kitaplarının önemli olan bölümlerini ve gerçekten güzel olan kitapları sizinle paylaşıyorum....Beğendiğim Kitaplardan biri TEK ŞİŞMAN BEYNİNİZ... yazarın diğer kitaplarınıda mutlaka okuyup sizinle paylaşacağım....

ÖLDÜRMEK Mİ DAHA BASİT KİLO VERMEK Mİ?

Kasaplık yapan bir işci, buzhanede son et grubunu getirmek için fabrikaya gelir. Yaklaşık 30 yıldır bu işi yapmaktadır. Son eti buzhaneye koymak için içeri girer ve arka rafa doğru ilerler.

Arkasına döndüğünde fark eder ki, kapılar kapanmış. Bunu fark edince deli gibi kapıyı yumruklamaya başlar.; çünkü eğer burada kalacak olursa donarak öleceğini bilmektedir. Saatlerce sesini birine duyurmaya çalışır. Sonunda fabrika da kimsenin kalmadığını anladığında bütün umudunu yitirir ve eşine bir mektup yazmaya karar verir. Cebinden çıkarttığı bir parça kağıda son anlarını yazmaya başlar. "Sevgili eşim, sizleri çok seviyorum. Bugüne kadar yaptığım herşey için beni affedin. Sizlere çok daha güzel bir hayat sağlanmak isterdim. Oğlum sana emanet. Şu an üşüyorum. Parmaklarım titriyor ve yavaş yavaş sonumun geldiğini hissediyorum."

Evet, bütün yaşadıklarını yazmaya başlar.

Sabah olduğunda kapılar açılır ve içeride yatan birini görürler ve fark ederler ki bu kişi ölmüştür. Fakat anlamadıkları bir durum vardır. Soğutucu çalışmıyordur!
O akşam soğutucu bozuk olduğu için sadece havalandırmayı açık bırakmışlardır.

Bir insan, eğer zihni ile kendisini öldürebiliyorsa, o zaman kilo da verdirebilir. Hem de bunu bir çocuk oyunu basitğinde yapar.

UNUTMAYIN Kİ, ZİHNİNİZ EĞER SİZİ ÖLDÜREBİLİYORSA ŞİŞMANLATABİLİR DE.

En mantıklı insan bile yaşadığı toplumdan, çocukken ona öğretilenlerden, geçmişinden sıyrılamaz. Karar baştan bellidir. Kararı bilinçaltınız verir, ince ayarlar için bilince gereksinim duyarsınız. Böylece, sanki tüm kontrol sizdeymiş hissi uyanır.....

Kilo vermeniz gerektiğini bilinciniz biliyor ama bilinçaltınız size inanmıyorsa kimin kazanacağı şimdiden bellidir. Mantığını değil bilinçaltınızı inandırmanız gerekir.

Bildikleriniz değil, inandıklarınız gerçekleşir.

Sanırım en büyük düşman içimizde.

Yazının devamı gelecek :))

9.06.2012

BİR KAPI KAPANIR, BİR KAPI AÇILIR....


Bir kapı kapanır.

Dünyanın sonu değil ki.....

Yaşam iniş ve çıkışlarla doludur; suratınıza kapanan kapılar da bunu kanıtlar. Bazen kişisel yaşamınızda bir kapı kapanır, bu dünyanın sonu değildir.

Bir kapı kapanır ve bir kapı ona en çok gereksinim duyduğunuz anda açılabilir.

Yaşam süprizlerle doludur. Arzu varsa, çıkış yolu da vardır.

GERİ ÇEVRİLMEK HER ZAMAN YOLUN SONU DEĞİLDİR, YANLIZCA YOLDAN BİRAZ SAPMAK OLABİLİR....

Bu kitap, insanları, olumsuz deneyimleri olumluya dönüştürerek yaşamda başarıya ulaştıran bir yola odaklanmıştır.

Kitapta önemli kişilerin başarısızlıklarını nasıl başarıya cevirdiklerinin öyküleri bulunuyor. Tecrübelerden kendilerine pay çıkarta bilen insanlara özel bir kitap.....

KARANLIK BİR DURUMU AYDINLATAN HER ADIMI ZAFER SAYIN....

Bir şeye kızgınsanız ve bununla ilgili çaba harcıyorsanız, ilerlemeniz mümkün değildir.
Yapıcı kızgınlığınızı, bir kapının kapanmasının intikamını almak için kullanın. Bir günah keçisi ya da suçlayacak bir merci aramayın., ama kızgınlığınızı yapıcı bir şekilde benliğinizi zehirli duygulardan arındırmak için ifade edin, eyleme dökün. Yeni kapılar, bu süreç içinde açılacaktır.

Yanıldıklarını gösterebilcek miyim? Üzerinize bir kapı kapandığında sergilenecek tutum budur. Bu tutum, daha hızlı ilerlemenizi için, o insanlara, yitirdiğiniz arkadaşınız ya da sevgilinize ne kadar değerli olduğunuzu kanıtlamak için sizi ateşlesin. Böylece bir sonra ki başarınızı duyunca, yollarınız ayrıldığı için pişman olabilirler.

HAYALLERİNİZE ODAKLANIN....
ÖNYARGILI OLMAKTAN KAÇININ.
BAŞKALARINI DİNLEYİN AMA KARARINIZI KENDİNİZ VERİN...
YETENEKLERİNİZE İNANIN. YENİ VE FARKLI BİR ŞEY DENEYİN. GÖRECEKSİNİZ, BAŞARACAKSINSINIZ...
KÖTÜ DURUMLARDAN OLUMLU SONUÇ ÇIKARMAYA ÇALIŞIN...
İLERLEMEK İÇİN HİÇ BİR ZAMAN GEÇ DEĞİLDİR.
KENDİ ALANLARINIZDAKİ İNSANLARIN ARASINA KARIŞIN, ÇEVRENİZİ GENİŞLETİN.
KENDİNİZE YATIRIM YAPIN.
HERŞEYİN BİR AMACI VARDIR. HERŞEY KENDİ ZAMANINDA OLUŞUR.

Bir kapının kapanması, iyi şeyler getirecekse, buna direnmeyin.

DEĞİŞİMİ BENİMSEYİN.

KAÇ KEZ BAŞARISIZ OLDUĞUNUZ FARKETMEZ, SİZE GEREKEN TEK BİR BAŞARIDIR.
AZİM KARŞILIĞINI VERİR.

BİR GÜNDE ORTAYA ÇIKAN BAŞARIYI OLUŞTURMAK, YİRMİ YIL ALIR.