Baharın ilk çicekleri açıyordu ve bir kız, bir ağacın dalından sarkan kozayı keşfettiğinde, bir bahcede geziniyordu. Kozanın içinden bir kelebeğin çok az zaman kalmıştı. Keşfinden büyülenen kız gündelik bahçe işlerine döndü.; her şeyi görmeye can atıyor ve tek bir şeyi bile kaçırmayacağını umut ediyordu.
Bir gün küçük bir delik oluştu ve kız kelebeğin kendini kozasından kurtarmak ve yeni bir dünyaya girmek için mücadele ettiğini gördü. Dikkatle izledi; kelebek ilerlemeyi bırakmış görününceye kadar. Sanki gidebileceği kadar gitmişti, daha fazla gidemeyecek gibi görünüyordu.
Kız ani bir karar verdi; kozanın kelebeği engelleyen parçalarını koparmaya başladı. Heyecanla kelebeğin çıkışını izledi, kanatlarının açılacağını umut ediyordu. Ancak kelebek hareketsiz kalıdığında, heyecanı kedere dönüştü.
Kız o zaman farketti neler olduğunu; Koza, kelebeğin uçması için gerekli mücadeleyi yaratacak şekildeyapılmıştı. Aslına bakılırsa, kelebek kaçmaya çalışmıyordu.... bu yanlızca doğanın onun kanatlarını daha güçlü getirmesinin yoluydu. Kızın aklına kelebeğim aslında paylaştıkları mücadele için kozaya minnettarlık duyacağı geldi.
Bana bu hikaye herşeyin kıymetini bilmeyi ve sahip olduklarımızın hepsi ve ortaya çıkmayı bekleyen her şey için minnettarlık duymayı hatırlatır.
Hepimiz hikayedeki olağanüstü, yetenekli ve hünerli bireyler olarak kozadan çıkmaya yazgılı kelebekleriz. Yolculuklarımız hepsi benzersiz; kanatlarımızdaki renkler aynı değil ama günün sonunda hepimizin hedefleri aynı: Dünyaya çıkmak ve uçmak. Yolculuğumuzda engellerle karşılaşmasaydık, birey olarak gelişmeyecektik. Bizi daha güçlü yapanın bu zorluklar olduğuna inanıyorum......
Bir gün küçük bir delik oluştu ve kız kelebeğin kendini kozasından kurtarmak ve yeni bir dünyaya girmek için mücadele ettiğini gördü. Dikkatle izledi; kelebek ilerlemeyi bırakmış görününceye kadar. Sanki gidebileceği kadar gitmişti, daha fazla gidemeyecek gibi görünüyordu.
Kız ani bir karar verdi; kozanın kelebeği engelleyen parçalarını koparmaya başladı. Heyecanla kelebeğin çıkışını izledi, kanatlarının açılacağını umut ediyordu. Ancak kelebek hareketsiz kalıdığında, heyecanı kedere dönüştü.
Kız o zaman farketti neler olduğunu; Koza, kelebeğin uçması için gerekli mücadeleyi yaratacak şekildeyapılmıştı. Aslına bakılırsa, kelebek kaçmaya çalışmıyordu.... bu yanlızca doğanın onun kanatlarını daha güçlü getirmesinin yoluydu. Kızın aklına kelebeğim aslında paylaştıkları mücadele için kozaya minnettarlık duyacağı geldi.
Bana bu hikaye herşeyin kıymetini bilmeyi ve sahip olduklarımızın hepsi ve ortaya çıkmayı bekleyen her şey için minnettarlık duymayı hatırlatır.
Hepimiz hikayedeki olağanüstü, yetenekli ve hünerli bireyler olarak kozadan çıkmaya yazgılı kelebekleriz. Yolculuklarımız hepsi benzersiz; kanatlarımızdaki renkler aynı değil ama günün sonunda hepimizin hedefleri aynı: Dünyaya çıkmak ve uçmak. Yolculuğumuzda engellerle karşılaşmasaydık, birey olarak gelişmeyecektik. Bizi daha güçlü yapanın bu zorluklar olduğuna inanıyorum......
Çok güzel bir değerlendirme yapmışsınız hikâyenin sonunda kırmızı yazılarla. Katılıyorum. Hayat mücadelesinde doğal gelişime de dikkat etmenin önemi de bir şekilde ortaya çıkıyor. Diğer yandan müdahaleci hayat anlayışının çürümüşlüğünü de akla getiriyor. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilyorumunz için teşekkürler..
Silmeraba. gelicim yine. kitap biliyorum. ama size bir mim gönderdim. ilginç konu. belki yaparsınız.
YanıtlaSil:)
görüşürüz.
:)
kişisel gelişim yazılarımı okuyor musunuz acaba?
:)
tabiki okuyorum yazılarını :)) en kısa zamanda bende mim me cevap vericem..
SilÜZÜLMEK HER ZAMAN VAR İNSANIN DOĞASINDA
YanıtlaSilİYİ BİR İŞ YAPAYIM DERKEN SONUÇ FACİA OLMUŞ
:))
ELLERİNE SAĞLIK CANIM...
son paragrafın çook güzeel.
YanıtlaSil:)
teşekkürler deeptone
Sil