28.04.2015

Nil Karaibrahimgil


Zaman makinesi olsaydı ve kendi gençliğime, mesela 17 yaşıma, dönseydim, kendime şunları söylerdim:

En önemli şey aşk. Onu doya doya yaşa bu bir.

Ne yapmayı sevdiğini bul ve sonra o sevdiğin şeyi yapabiliyor musun ona bak. Yapamıyorsan, boşuna enerjini tüketme, yapabilenler yapsın. Yapıyorsan, dünyanın en şanslı insanlarından birisin, dilini ısır, kimseye söyleme. 

Sevdiğin insanlar bul. İşlerini onlarla yapmanın yollarına bak. Hayat 'yap et çalış başar'la geçiyor ve bu maraton çok sevdiklerinle geçerse, iş yapmamış, sürekli aşk yapmış olursun. 


Birkaç kişinin elini sıkı sıkı tut. Onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, dediklerine kulak ver. Onları kaybetme. Her şey değiştiğinde, senin en orijinal halini bilip sevenlere ihtiyacın olacak. 

Kendini onunla bununla karşılaştırma. Başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var? Senin yolun başka. Yokuşların başka. 


'Konu komşu ne der' diye dinleme.Komşu senin hayatın hakkında topu topu 15 dakika konuşacak. Sense ölene dek, onu yaşayacaksın. 

Hareket et. Her gün hareket etmeyi alışkanlık haline getir. Bir spora kafayı tak. Dansa kafayı tak. Satranca kafayı tak. Kafayı taktıkların ileride yaldız olup üzerine yağacak. 

Her gün oku. Her şeyi oku. Ağaç olmak nasıldır, Van Gogh olmak nasıldır, İkinci Dünya Savaşı'na katılmış olmak nasıldır? Öğren. Bir gün hepsi, bir yapboz gibi, birleşip sana inanılmaz gerçekleri gösterecek.

Kızlar zekadan, çalışıp başarandan ve espriden hoşlanır. Erkekler güzellikten, edadan ve huzurdan hoşlanır. 

Hayat alışkanlıklarla yürüyor. Bir şeyi iyi yapmak istiyorsan hemen alışkanlık haline getir. Alışkanlıksa tekrarla oluyor. Beyin böyle programlanıyor. Bir şeyi sürekli yaparsan, başka şeyi düşünmüyor, onu hep öyle yapıyor. O yüzden alışkanlıklarına çok dikkat et. Neyi alışkanlık yaparsan, hayatın ondan oluşacak unutma. 

Erken kalkmak kulağa berbat geliyor biliyorum ama 'erken kalkan yol alır'hayatımda duyduğum en doğru şey. Bazen saat 8:30'da üç şey bitirmiş oluyorsun ve inanamıyorsun zamanın göreceliğine. 


Dedikodu yapma. Dedikodu nasıl bir şey biliyor musun... Böyle evinin içine çöp boşaltmışsın gibi. Ağzını, içini, evini kokutuyor. Rahatlatır sanıyorsun ama pisletiyor insanı. Gül geç. Hem dedikodu yapanların başına mutlaka, ayıpladıkları, beğenmedikleri, çekiştirip durdukları şey gelir, unutma. Hayatın mizah anlayışı böyle.

Kızlar! Güzel mi güzel bir kadın olduğunuzda, kendi atınız olsun.Kendi paranızı kendiniz kazanın, onu şakır şakır harcayın. Böylece ayrılıklarla, boşanmalarla attan inip eşeğe binmezsiniz. Atınızı kimse altınızdan alamaz. Dörtnala başka yere gidebilirsiniz. 


Erkekler! Yakışıklı mı yakışıklı bir erkek olduğunuzda, kadınlara, çocuklara ve hatta birbirinize asla el kaldırmayın. O güç güç değil. Kaba kuvvet o. Korkudan kaynaklanır. Kaybetme korkusundan. Ve kimseyi avucunuzda sıkarak elinizde tutamazsınız. Tam tersi, avucu apaçık tutacaksınız.

Kendinden başka kimseyi suçlama. Suçlamak, nasıl diyeyim, zehirli bir duygu. İnsanı frenler. İnsanı kurban psikolojisine sokar. Atıl bırakır. Hatta şimdiden duvara 'kendimi suçlu hissetmiyorum' yaz. Çok faydasını göreceksin. 

Ceplerden, bilgisayarlardan, televizyonlardan uzak 1 saat ayır kendine. Kendinle sosyalleş. Yoksa unutursun nasıl biri olduğunu. Hayatın sana başkaları tarafından yansıtılmayan bir aslı var. Onu dinle, deniz kabuğu dinler gibi. Yalnızlığını kimseye verme. 

Yalnızlığın hariç her şeyi paylaş. Çünkü reklamda dediği gibi, 'hayat paylaşınca güzel'. 
Her gün şükret. Teşekkürü dualarından asla eksik etme. Teşekkür kadar insana iyi gelen şey yoktur. Bir şey istemekten, dilemekten bile iyidir. Sıcacık yapar ruhunu. 'Bendeki bana yeter, hatta artar bile' dünyanın en güzel felsefesidir.

Birinden bir şey isteme. Onun yerine birine bir şey ver. Bak neler olacak seyret sonra.
Karanlık günler olacak. Düşeceksin de. Yaralar da açılacak. O zamanlarda şunu unutma: Tünel bitecek. Kalkacaksın da. Kabuk da bağlayacaksın. 

Sevdiklerine bıkıp usanmadan, seni seviyorum, seni çok seviyorum de. Hatta sen ne yaparsan yap, kim olursan ol çok seveceğim de. 

Korkmaktan korkma. Ödün bile kopsun. Sonra kapa gözünü bas karanlığına. Belki biri bir taş döşemiştir kim bilir. 

Böbürlenme. Kibirlenme. Köpürme. 

Abart. Çoğalt. Parlat.

Her gün, bir yazar tarafından hayatının hikayelendirildiğini düşün ve dinle. Böyle bir kahraman olmak ister miydin?

İstiyorsan başarıyorsun. Ne mutlu sana.

Nil karaibrahimgil in yeni yazısı okuyunca çok beğendim sizlerle paylaşmak istedim...

MUTLU OLMAK İÇİN; TİRAJE TEKMEN


'KALICI MUTLULUK NE GEÇMİŞTE NE DE GELECEKTE O ŞİMDİDE;

* Gülümsemek.


* Spor yapmak.


* Nefes çalışması yapmak.


* Dans etmek.

* Şarkı söylemek.


* Güneşe çıkmak.


* Sevdiğinizi kokuları koklamak.


* Doğada olmak.


* Hayallerinizi gerçekleştirmek.


* Sevdiklerinizle kucaklaşmak.


*  Emek verip baktığınız bir bitkinin çiçek vermesini izlemek.


* Yeni doğmuş bir bebeği kucağınıza almak.


* Hobilerle uğraşmak. Kitap yazmak, resim yapmak, Örgü örmek. Gerekirse yaptıklarınızı hediye etmek ve onların gözündeki mutluluğu fark etmek.


Kalıcı mutluluk dediğimiz ise evrenseldir, her insan için geçerli;


* Öncelikle niyet etmekle başlamak.


* Hayatta gerçekten kim olduğunuzu fark etmek.


Fark edin ki, gerçekten sizi neyin mutlu ettiğini bulabilesiniz. Bulduklarınız sizi işte, evde, evlilikte, hobilerinizle doğru yere götürsün.


* Olanı olduğu gibi kabul etme gücünü yükseltin. Yükseltin ki, geçmişte yaşadığınız acılardan azat olun.


* Kalıcı mutluluk ne geçmişte ne de gelecekte, o şimdide. Bunu algılamaya çalışın. Bunun için emek verin.


* Yaratılışta olan bağlantınızı hissedin. Bu his sizin bu dünyada ne kadar güvende olduğunuzu fark ettirecek.


* Kendinize saygı duyun. Kendine saygısı olanın etrafına da saygısı olur.


* Saygı ile sevgi kol koladır. Neticesi mutluluktur.


* Bilginizi paylaşın.


* Karşılık almayı düşünmeden vermeyi bilin.


* Hiçbir şeyi kişisel almayın. İnsanlarının size yaptığını düşündüğünüz kötülüklerin sizinle ilgisi olmadığını fark edin. O kişi kendinden çıkışlı algı neticesinde bu sonuca ulaşmıştır. Konu her ne kadar siz diye gözükse de siz değilsiniz.


* Hafif olun. Ruhunuzda taşıdığınız ağırlıkları bırakmaya çalışın. Her bıraktığınız yük sizde mutluluk için bir yer açar. Emin olun.


* Hayata dürüst olun! Kendinizi kandırmaya çalışmayın. Gerçekler önce acıtsa da sonrası mutlulukla gelir.


'ÖNCELİKLE 'MUTLULUK NEDİR?' SORUSUNUN CEVABINI VERİRSEK SÖYLEDİĞİM NEDENLERİ KAVRAMAK DAHA ANLAMLI OLUR.

MUTLULUĞUN GEÇİCİ VE KALICI OLMAK ÜZERE İKİYE AYRILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
GEÇİCİ MUTLULUK BİR SONUCA BAĞLI VE ELDE ELDİLDİĞİNDE BİZE MUTLULUK VEREN VE DAHA SONRA ETKİSİ KAYBOLANLAR.
BUNLAR KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞEN SUBJEKTİF KAVRAMLAR, DOLAYISIYLA YUKARIDA VERDİĞİM ÖRNEKLER SEÇİLEBİLİR.
MUTLU OLDUĞUNUZU HİSSETTİĞİNİZ BU ANLARDA, VÜCUT MUTLULUK HORMONLARINI SALGILAR VE SÜREÇ BİTİMİNDE TEKRAR ESKİ HALİNE DÖNER.'




26.04.2015

BANA AŞKIMIZI ANLAT ve AŞK-I RANA


Aşkla dokun hayata umut dolsun yüreğin
Aşkla örülsün ömrün, kabul olsun dileğin
Öyle bir sev ki asla bükülmesin bileğin
Aşk kendini gösterir, aşk isteyen insana

Tufan başladığında iman etmeyen oğlu ve karısının feryatları karşısında yolundan dönmeyen Hz. Nuh'un gözünden; 
Hz. Musa'nın çağrısına uymayıp, 'Git, Rabbinle birlikte sen savaş!' diyenlerin karşısındaki sabrından;
Fitne ve fesadın kol gezdiği bir demde ağacın içine saklanıp ağaçla birlikte kesilen Hz. Zekeriyye'nın kararlılığından;
Hz. Yunus'un balığın karnında ettiği duadan;
Hz. Yakup'un gözleri kör olana dek yalvarışlarından ve gönül gözüyle kainatı görmesinden;
Hz. Yusuf'un güzelliğinden ve yırtılan gömleğinden;
Hz. Eyüp'ün bedenindeki ve ruhundaki yaraları iyileştirmek için çektiği çilelerden;
Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı andaki tevekkülünden anlat....

Ne güzel bir kitaptır... Sizlere tavsiye ederim.

Birlikte karşılarsak hayatın yükünü, çok az yorulur çok fazla dinleniriz birbirimizde, hem hiç yok olmaz sonsuz sevgimizde.


Ve bir diğer roman Aşk-ı Rana Çok güzel bir aşk hikayesi.... Aşk romanları sevenlere tavsiye edilir.



Hayat Yayınları Kitapseverleri Hayata Aşkla Dokunmaya Davet Ediyor!
Hayat Yayınları,  “Aşkla Dokun Hayata” serisi kitapları ile okuyucularını aşkın ayrılıktan kavuşmaya, hüzünden coşkuya kadar tüm duygularını taşıyan bir yolculuğa çıkarıyor.
Hayat Yayınları’nın, Aşkın tüm renklerini kapsayan "Aşkla Dokun Hayata”  serisinin ilk dört kitabı "Bana Aşkımızı Anlat” – “Aşk-ı Rana" “Yalnızca Rabbine Yönel” ve "Gülsima Ağlama Ne Olursun" çıktı. Ben şimdilik 2 tanesini okudum sanırım diğerlerini de alacağım...
Aşk, insanoğlunun kalbinde hala şarkılarını söylemeye devam ediyor.  Siz de Hayata Aşkla Dokunmaya Var mısınız?

17.04.2015

MAGGİ ÇORBA ÇEŞNİSİ - HAZIR ÇORBA DEĞİL, SİZİN ÇORBANIZ!


Hazır çorbaların tadı pek beğenilmez. Bana da lezzetli gelmezdi. Ancak kullandığım Maggi Çorba Çeşnisi fikrimi değiştirdi.

Bu muhteşem lezzetin herkesin evinde olması gerektiğini düşünüyorum. 

Yapımı kolay olan Maggi Çorba Çeşnisini Brokoli çorbası, şehriye çorbası, tarhana ve yayla çorbalarında kullanabilirsiniz.


TARHANA ÇORBASI

5 su bardağı su
3 çorba kaşığı kuru tarhana
1 paket Maggi Çorba Çeşnisi

5 Su bardağı suyu tencereye koyup kaynatın. Tarhana ve Maggi Çorba Çeşnisi' ni 1 bardak suda karıştırın. Kaynayan suya
ilave edip orta ateşte kıvam alıncaya kadar pişirin.


SICACIK ÇORBALARINIZA MAGGI' DEN LEZZET VE KIVAM GETİREN TAPTAZE BİR BULUŞ:
MAGGİ ÇORBA ÇEŞNİSİ İSTER ET SUYU, İSTER TAVUK SUYU TADINDA.

Mevsiminde aldığınız vitamin deposu taptaze sebzelerle, doğal lif ve protein kaynağı baklagillerle, erişte, şehriye ve tarhanalarla hazırlanan ev yapımı çorbalarınız, aileniz için iyi bir besin ve enerji kaynağıdır. Un, yağ, tuz ve baharat eklemenize gerek bırakmayan mucize bir yardımcıdır.

Maggi çorba çeşnisi koruyucu, renklendirici içermez. MSG eklenmemiştir.