‘ Zayıflama tedavilerinin olmazsa
olmazı, kalori hesaplarını bir kenara bırakın, iştahınız varsa vücudunuzun
sizden bir isteği vardır bunu engellemeyin, doyana kadar yiyin ama seçtiğiniz
yemekler besleyici olsun. Ancak o zaman ideal bedeninize dönebilirsiniz…’
Bedenimiz de bizimle iletişim
kurmak için açlık hissini kullanır. Açlık hissinin altında birçok neden
olabilir. Mesela acıkmak enerji ihtiyacından olabilir. Bu enerji karbonhidrat
isteği olabilir. Fakat vücudun proteine ihtiyacı varsa, bu protein isteği de
olabilir, bunun yanında yağ, vitamin mineral isteklerin de de acıkırız. Su
isteği olunca susamak da acıkmaktır. Ayrıca hareketsiz olduğumuzda da acıkırız.
Bu acıkma hareket açlığıdır.
Beden aklı zaman zaman insanın akıl
ve mantığı ile engellenebilmektedir.
Beden aklının düzgün çalışması için
yapmamız gerekenler…
1. Sabah
uyanınca güzel bir kahvaltıyla başlamak.
2. Yerken
önceliği zevke değil bedenimizin ihtiyacına vermek.
3. Yediklerimizi
sindirebilmek için hareket etmek.
4. Fabrikalarda
hazırlanan yiyecekleri değil, doğal halleri ile hazırladığımız yiyecekleri tüketip sindirim sistemimizi hep diri ve
çalışır vaziyette tutmak.
5. Beden
aklının haklı olduğu durumları düşünerek
davranışlarımızı ona göre düzeltmek.
6. Hareketsizliğin
de vücut fonksiyonları tam çalışmadığı için yorgunluk yapabileceğini düşünmek.
Çok hareketsiz kaldığımız günlerde onun harekete ihtiyacı
olduğunu bilerek iştahtan korkmak yerine tam doyana kadar yiyerek onun
kapanmasını sağlamak.
7. İştahın
bir sağlık belirtisi olduğunu bilerek
iştahtan korkmak yerine tam doyana kadar yiyerek onun kapanmasını sağlamak.
8. Tekrar
acıkana kadar bir şeyler yememek.
9. Gece
rahat uyuyabilmek için sindirim sistemini yoracak yiyeceklerden uzak durmak.
10. Uyumak
için yeterince vakit ayırmak.
Şişmanlıkta asıl
mesele sindirebilmemektir!
Vücudunuzun
%60’ı su olduğu için, oluşturulan her 4 kilo yağa karşılık, 6 litre su tutmak
zorundadır. Vücutta tutulan suların bir kısmı orta bölümde yağ hücreleri
arasına dolar ama kalanlar kollara, bacaklara, sırt bölgesinde, boyun
bölgesinde ve yüze dağıtılır. ‘Kollarım yağlandı, boynumda yağ birikti, gıdım
yağlı oldu, bacaklarım yağlandı’ demek
doğru değildir. Bu bölgelerde hücre içine beyaz yağ dolmaz, hücre
arasında su tutulur, böylece şişmiş gibi bir görünüm olur.
ŞİŞMANLIĞIN
NEDENİ OLAN YAĞLARIN SPOR YAPARAK YAKILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Tatlı isteği düşük kalorili beslenen, diyet
yapan, uzun süre aç kalan kişilerde sıkça görülür. Vücudun enerji ihtiyacı birikir, birikir ve
birden açığa çıkar. Kilolu kişilerde de enerji isteği fazladır. Bu istek bazen
tatlı isteği, bazen hamur işi, ekmek, bazen de meyve isteği olarak algılanabilir,
Bu her üç isteğin de altında yatan ana neden, sindirim sisteminin iyi
çalışmamasıdır. Sindirim sistemi bozuk olan ve yediği gıdaları iyi sindiremeyen
kişiler sık acıkırlar, hem de tatlı, hamur işi veya meyve isteği ile doludur.
‘Su içsem
yarıyor, o hale geldim’ durumu bir şehir
efsanesi değildir!
Lütfen
bedeninize bebeğiniz gibi bakmaya çalışın. Lütfen şimdi gidin ve aynanın karşısında
o bebeğe sıkıca sarılın. Onun size emanet edilmiş bir bebek olduğunu unutmayın.
Şişman da olsa, saçları dökülmüş, cildi buruşmuş da olsa o sizin bebeğiniz.
Aynada tam gözlerinin içine bakın, size gülümsediğini göreceksiniz.
SABAH
KAHVALTISI,
Bedeninizi ne
yemeli diye düşünerek değil, içgüdüsel olarak besleyin.
Kahvaltıda bir
dilim ekmek, dilediğiniz kadar zeytin, peynir, yumurta, salatalık, domates, biber çeşitlerinden
yiyebilirsiniz, hatta bulabilirseniz, gıda tüzüğüne uygun üretilmiş doğal sucuk
yemenizde bir sakınca yoktur. Bu yediğiniz yiyecekleri nasıl pişirdiğiniz de
çok büyük önem taşır.
Kahvaltıda
içecek olarak cay, kahve, süt, ayran, %100 meyve suyu, su, kefir, bitki çayı vb
tüketebilirsiniz. Ama içeceğinizin içinde şeker olmamasına özen gösterin.
İkinci önemli
konu ise, sindirme yardımcı olmak için hareket etmektir. Kahvaltıdan yaklaşık
bir saat sonra yapılan düzenli yürüyüş sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını
sağlar. Çalışanlar için kahvaltılarını evde yapmaları tavsiye ediyoruz. Eğer
kahvaltılarını evde yaparlarsa hem istedikleri kadar güzel bir kahvaltı yapmış
olurlar hem kahvaltıları ‘telefon çaldı’ , ‘müşteri geldi.’ Gibi nedenlerle
kesintiye uğramaz hem de kahvaltıdan sonra yapacakları iş seyahati yani işe
gidiş süresince hareket ederek, yaptıkları kahvaltıyı sindirmeye başlamış
olurlar.
Vücudumuz da
enerji yokken, yani açken hareket ettiğinde o kötü yağları kullanamaz.
ÖĞLE YEMEĞİ…
Öğle yemeğinde de kolay sindirilen
ekmek, makarna, pilav, yerine çiğ yani kavrulmamış fındık, ceviz, ve badem
yemenizi öneririz.
Öğle yemeğinde sindirmesini kolaylaştırmak
için yapabileceğiniz en büyük yardım, yediğimiz lokmaları yeterince
çiğnemektir.
Lütfen hızlı yemekten vazgeçin,
yeterince çiğneyin, midenizin işini hafifletin. Böyle yaparsanız mideniz daha
az asit üreterek sindirimi gerçekleştirecek böylece ileride ülser olma riski
azalacaktır.
Bu tedavide ne kadar yediğinizin
bir önemi yoktur, önemli olan ne hissettiğinizdir.
Sabah kahvaltı ederiz, öğlen yemek
yeriz, gün içinde hareketliyizdir, akşam tekrar yemek yeriz, gece de dinlenme
ve uyku zamanıdır.
Akşam yemeği,
Güneş battıktan sonra bunları
yemeyin….
·
Salata gibi pişmemiş yiyecekler
·
Meyvelerin hemen hemen hepsi
·
Kuruyemişler, badem, ceviz ve fındık olabilir.
·
Kırmızı etli veya tavuklu kebaplar
·
Pişmiş bile olsa bol etli yemekler
Akşam mideniz dolu
olmadığı ve vücudunuz rahatladığı için hormon üretip küçülme dönemi
başlatabilir.
Nadir de olsa yazın ortasında mevsim normallerinin altında bir sıcaklık yaşanabilir. Bu birkaç gün sürebilir. Kışın ortasında da yazı aratmayacak sıcaklıkta bir hafta geçirebiliriz. Bu geçici durumlar nasıl doğanın tüm dengesini altüst etmiyorsa, arada bir yaptığımız yanlışlar da dengenizi altüst etmez. Sadece, unutmayın, doğa, kışın ortasında bir kaç gün hava çok ısındı diye dengelemek adına diğer birkaç gün çok soğuk yapmaz. Yazın hava soğuk geçti diye bunu dengelemek adına bir kaç gün cehennem sıcağı olmaz.
Aynı bunun gibi, siz de günün birinde akşam çok yedim diye ertesi gün aç kalmayın, ertesi gün vücudunuz ne kadar istiyorsa o kadar yiyin ama lütfen bir gün önce yaptığınız kaçamakları tekrarlamayın.
EĞER;
* Sabah aç uyanıyorsanız ve güzel bir kahvaltı yapıyorsanız,
* Aralarda acıkmamaya başlıyorsanız,
* Su içme isteği artıyor, susamaya başlıyorsanız,
* Tatlı isteğiniz azaldığını hissediyorsanız,
* Ekmeksiz, makarna, pilav olmadan doymaya başlıyorsanız,
* Gece acıkmıyor, bir şeyler atıştırma ihtiyacı duymuyorsanız,
* Gece rahat uyuyor ve sabah dinç kalkıyorsanız,
* Hareketlerinizin kolaylaştığını hissediyorsanız her şey yolundadır, korkmayın.
Bedenimiz orjinaline dönmeye başladı demektir. Bu uzun süreçte hepinize başarılar.
Güzel bir kitaba benziyor alıp okumalı teşekkürler paylaşım için sevgiler blogkizsalseyler ♥
YanıtlaSilBen teşekkür ederim yorumunuz için :)
SilÇok güel ve faydalı bir yazı olmuş elinize sağlık :)
YanıtlaSileceabdioglu.blogspot.com.tr
Bilgilendirici bir yazı olmuş teşekkürler :)
YanıtlaSilhttp://dilekce54.blogspot.com.tr/
Yorumunuz için teşekkürler :)) Uzun tutmuşum yazıyı ama kitapta daha paylaşmak istediğim çok fazla yazı vardı..
Sil