4.02.2015

KUYUMCU


Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencinin seviyesini öğrenmek ister.

Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip, "Oğlum," der, "bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir."

Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar.

Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir ve sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın." der.

İkinci yer olarak bir manifaturacıya gider. 0 da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak beş lira vermeye razı olur.

Üçüncüsünde bir semerciye gider. Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu benim semerlere iyi süs olur. Bundan kaş dediğimiz süslerden yaparım. Sana on lira veririm."

En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar.

"Bu kadar değerli bir pırlantaya, mücevheri nereden buldun?" diye hayrette bağırır ve der ki,

"Buna kaç lira istiyorsun?"

Öğrenci sorar:

"Siz ne veriyorsunuz?"

"Ne istersen veririm."

öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca, kuyumcu yalvarmaya başlar:

"Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı | evimi, hatta arsalarıMI vereyim."

öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatmaya kadar bir hayli dil döker. 

Mücevheri alıp, kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her Şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler....

Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından geçen macerasını anlatır.

Bilge sorar:

"Karşılaştığın durumları izah edebilir misin?"

"Çok şaşkınım efendim. Ne diyeceğimi bilemiyorum, kafam karmakarışık...." diye cevap verir.

Bilge Hoca çok kısa cevap verir:

"Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar ve 0, değerini bilenin yanında kıymetlidir"

Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden kuyumcular mutlaka vardır.
Mesele kuyumcuyu bulmaktır...

İşte, aşkta, arkadaşlıkta, yaşamın her anında gerçek kuyumcuyu bulmanız dileğiyle....

2 yorum: