Dünyanın en başarılı ressamlarından biri sayılıyordu ama içinde tuhaf bir sezgi yıllar sonra anımsanmasını sağlayacak en önemli yapıtını henüz yapmadığını söylüyordu. Karar verdi "en güzel şey" in resmini yapacaktı. Günlerce düşünmesine karşın, kafasında tam olarak neyin resmini yapacağına ile ilişkin bir düşünce oluşmuyordu. Aradığını bulmak için dalgın dalgın yürüdüğü bir yolda, karşısına çıkan yaşlı adama sordu:
-"Dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmak istiyorum, ancak ne yapacağımı bilemiyorum. Bana yol gösterebilir misin?" dedi.
Yaşlı adam ressama kendi düşüncesini söyledi
"Aradığını herhangi bir mabette, bir Tanrı evinde bulabilirsin oğlum." dedi.
Ressam yoluna devam etti. Az ilerde nikah salonundan çıkmış, balayına gitmek üzere olan bir cift gördü. Bu kez çiçeği burnunda geline sordu aynı soruyu:
"Sizce dünyanın en güzel şeyi nedir?"
Gelin eşinin gözlerinin içine sevgiyle bakarak yanıtladı ressamı:
"Aşk" dedi. "Aşk, fakirliği zenginliğe, gözyaşlarını gülümsemeye döndürür. Azı çok yapar. Onsuz güzellik olmaz."
Duyduğu bu iki ayrı açıklamayı düşünerek yoluna devam eden ressamın karşısına yorgun bir asker çıktı bu kez. Ressam aynı soruyu ona da sordu. Yüzünde yaşadığı ve gördüğü olaylardan derin izler taşıyan asker fala düşünmeden yanıtladı ressamı:
"Dünyanın en güzel şeyi barış, en çirkin şeyi de savaştır," dedi. "Barışı bulduğun yerde güzelliği de bulursun."
Sorusuna bulduğu yanıtlar ressamı rahatlatacağına daha da kederlendirdi.
"İnanç, Aşk ve Barış" nasıl çizilebilir, nasıl anlatılabilirdi? Evinin önüne geldi. Dalgın bir halde kapıyı açıp içeri girdiğinde dünyanın en güzel şeyinin tüm yanıtlarını bulduğunu anladı.
"Babacığım...." diye kendisine koşan çocuğunun gözünde inancı gördü ve Tanrı'ya onu kendisine verdiği için teşekkür etti.
"Hoş geldin..." diyen eşinin gözleri aşkla aydınlanmıştı. Ve evinde, askerin sözünü ettiği barış ve huzur vardı.
Hiç zaman kaybetmeden tuvalini karşısına geçen ressam, kısa bir süre sonra en güzel resmini tamamladı. Tablonun adı "Yuvam" dı.
Sizce dünyanın en güzel şeyi nedir?....
-"Dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmak istiyorum, ancak ne yapacağımı bilemiyorum. Bana yol gösterebilir misin?" dedi.
Yaşlı adam ressama kendi düşüncesini söyledi
"Aradığını herhangi bir mabette, bir Tanrı evinde bulabilirsin oğlum." dedi.
Ressam yoluna devam etti. Az ilerde nikah salonundan çıkmış, balayına gitmek üzere olan bir cift gördü. Bu kez çiçeği burnunda geline sordu aynı soruyu:
"Sizce dünyanın en güzel şeyi nedir?"
Gelin eşinin gözlerinin içine sevgiyle bakarak yanıtladı ressamı:
"Aşk" dedi. "Aşk, fakirliği zenginliğe, gözyaşlarını gülümsemeye döndürür. Azı çok yapar. Onsuz güzellik olmaz."
Duyduğu bu iki ayrı açıklamayı düşünerek yoluna devam eden ressamın karşısına yorgun bir asker çıktı bu kez. Ressam aynı soruyu ona da sordu. Yüzünde yaşadığı ve gördüğü olaylardan derin izler taşıyan asker fala düşünmeden yanıtladı ressamı:
"Dünyanın en güzel şeyi barış, en çirkin şeyi de savaştır," dedi. "Barışı bulduğun yerde güzelliği de bulursun."
Sorusuna bulduğu yanıtlar ressamı rahatlatacağına daha da kederlendirdi.
"İnanç, Aşk ve Barış" nasıl çizilebilir, nasıl anlatılabilirdi? Evinin önüne geldi. Dalgın bir halde kapıyı açıp içeri girdiğinde dünyanın en güzel şeyinin tüm yanıtlarını bulduğunu anladı.
"Babacığım...." diye kendisine koşan çocuğunun gözünde inancı gördü ve Tanrı'ya onu kendisine verdiği için teşekkür etti.
"Hoş geldin..." diyen eşinin gözleri aşkla aydınlanmıştı. Ve evinde, askerin sözünü ettiği barış ve huzur vardı.
Hiç zaman kaybetmeden tuvalini karşısına geçen ressam, kısa bir süre sonra en güzel resmini tamamladı. Tablonun adı "Yuvam" dı.
Sizce dünyanın en güzel şeyi nedir?....
Ressama katılıyorum. Yuvamız en büyük hazinemiz. Yuvamızdaki huzuru korumak da bence en önemli görevimiz...
YanıtlaSilHarika bir yazı, ayrıca resim Thomas Kinkade'in mi acaba onun resimlerine benzettim ? sevgiler
YanıtlaSilKesinlikle yuva hülyacim benim icinde
YanıtlaSilSihirli günlük bu resim ressamın resmi değil aslında bana güzel gelen ve yazıya uyan bir resim ressam kim bilmiyorum yorumun için teşekkürler
YanıtlaSilaaaa doğru, ev gibisi yok:)
YanıtlaSilKişinin nereden canı yanıyorsa aklı oradadır... en güzeli de onunla alakalıdır... en güzel şeyi bence... şu anda en çok canımı acıtandır.. :))
YanıtlaSilKim istemez ki resimdeki gibi bir yuvası olmasını... :)
YanıtlaSilresimdeki gibi masalsi olmasa da bir ev ve birbirine askla bakan gozler dunyadaki en buyuk servet kesinlikle, umarim herkes buna istedigi kosullarda sahip olabilir:)
YanıtlaSilçok hoş paylaşım
YanıtlaSil:))
Çok güzel bir hikaye.
YanıtlaSilİnsanın yuvasından daha güzel ne olabilir.
Hele bir de içinde İnanç,Aşk,Barış varsa.
O Yuva Sevgi,Huzur,Mutluluk doludur.
Sevgiler...
paylaşımınız için teşekkür ederim.bende beklerim
YanıtlaSilDoğru söze ne denir :)
YanıtlaSilÇok hoş teşekkürler
Selam. Ziyaretiniz için teşekkür ederim.Blogun harika yazılarına bayıldım. hemen bloguma blogunu ekliyorum.Bende ressama katılıyorum.Ama şimdi bana sorsalar sağlık ve huzur derdim.sevgiler.
YanıtlaSilI have read so many articles or reviews about the blogger lovers but this piece of writing is truly a pleasant article, keep it up.
YanıtlaSilTake a look at my web-site; let me watch this