Bir varmış, bir yokmuş..... korkunç bir canavarın yaşadığı bir ormanın kıyısında oturan bir çiftçi varmış. Canavar zalim, çirkin bir şeymiş ve herşeyi yıkmakla tehdit ediyormuş. Çiftçi, kendini korumak için, arazisinin etrafına duvarlar örmüş. Ama çiftçinin ördüğü duvarlar ne kadar yüksek, ya da ne kadar sağlam olursa olsun, canavar bunları yıkıyormuş.
Günün birinde çiftçi ocağının başına oturmuş, közleri karıştırıyor, ateşi canlandırmaya çalışıyormuş. Üşüyormuş ve yorgunmuş.
"Yaşamın kontrol edilmez hale geldi," diye düşünmüş. "Bütün yaptığım, tekrar tekrar duvar örmek. Ekinlerim ölüyor. Eşim ve çocuklarım terk edip gittiler. Arkadaşlarım uğramaz oldu gelenler de yanlızca canavardan şikayet ediyor. Böyle yaşamaktan bıktım. Daha fazla dayanamayacağım...."
Tam o anda, bir İyilik Perisi bilrimiş. Çiftçiye kendini tanıtmış ve dilekte bulunabileceğini söylemiş.
"Canavarın burdan gitmesini istiyorum." diye heyecanla atılmış çiftci hemen.
"Ben canavarları yok edemem," diye açıklamış Peri ona. "Ama sana bunu nasıl yapaçağını gösterebilirim."
"Ne olursa olsun yaparım," diye bağırmış çiftçi.
"Ormana gitmeli ve canavarı bulmalısın," demiş İyilik Perisi. "Sonra onun gözlerinin içine bak ve ona sarıl."
Çiftçi dehşete düşmüş. "Bunu yapamam. Beni öldürür."
"Seni zaten öldürüyor," demiş İyilik Perisi nazikçe.
Çiftçi susmuş. Peri haklıymış. Kaybedecek çok az şeyi varmış. "Tamam," demiş kesin olarak. "Bunu yapaçağım."
"Yanlız olmayaçaksın," demiş İyilik Perisi. Ve bir anda yok oluvermiş.
Çiftçi çok korkuyormuş ama kararlıymış. Dosdoğru ormana gitmiş. İçerilere, daha derinlere doğru ilerlemiş. "Bu çılğınlık." diye düşünüyormuş, dalları geriye iterken, "Bütün ömrümü canavarı uzak tutmaya çalışarak harcadım ama şimdi de onu aramaya gidiyorum. Bunu işe yarayacağını nereden bileceğim? Neden bu riski alayım?"
Tam geriye dönmek üzereyken hiddetli homurtuyu duymuş, yerin sarsıldığını hissetmiş ve orada, kendinden kilometrelerce yukarıda, o güne dek gördüğü en gudubet yaratık belirmiş. Çiftçi donakalmış. Geriye dönüp duvarların gerisine kaçmak ve soğuk, ıssız kulübesinin güvenliğine sığınmak istemiş. Ama bir şey onu orada tutmuş, ne olduğunu da biliyormuş. Acısı korkusundan daha beter hale gelmiş.
Böylece, yukarıya, doğruca canavarın gözlerinin içine bakmış ve olağanüstü bir şey olmuş. Canavar ufalmaya başlamış. Küçülmüş, küçülmüş, derken en sonunda kendisi kadar kalmış. Daha sonra, çiftçi yanına gitmiş ve dikkati elden bırakmadan ona dokunmuş.
"Kuçakla onu," diye uzaktan yankılanan sözler duymuş.
Çiftçi derin bir soluk almış ve önce çekinerek, sonra daha istekle, kollarını canavarın boynuna dolamış. Ve onu şaşırtan bir şey olmuş; canavar bir avcunun içine sığacak kadar ufalıvermiş. Artık bir tehlike oluşturuyormuş. Ama ciftiçinin aklıma aniden bir şey gelmiş. Ya yine büyüyecek olursa?
Yine o güven veren sesi duymuş. "Seni korkutan şeyle yüzleşmeyi öğrendiğinde, o seni bir daha kontrol edemez."
Sonunda, çiftçi özgürmüş ve duvarlar örmeye harcadığı bütün enerji artık yeni bir yaşam kurmak üzere kendisine aitmiş. Omuzları dikleşmiş. Yüzünde bir gülümseme belirmiş. "Onca zaman bu güce sahiptim," diye fark etmiş hayretle . "Şimdi, nelerin mümkün olabileceğini bir düşün!"
Ve o fısıltı cevap vermiş, "İnan bana, bu yanlızca başlangıç...."
Bu canavar parasızlık olabilir, aile olabilir ya da kilo olabilir.... Bunun gibi sorunlarla başa çıkma yolu olarak anlatılmış bir hikayedir.....
Günün birinde çiftçi ocağının başına oturmuş, közleri karıştırıyor, ateşi canlandırmaya çalışıyormuş. Üşüyormuş ve yorgunmuş.
"Yaşamın kontrol edilmez hale geldi," diye düşünmüş. "Bütün yaptığım, tekrar tekrar duvar örmek. Ekinlerim ölüyor. Eşim ve çocuklarım terk edip gittiler. Arkadaşlarım uğramaz oldu gelenler de yanlızca canavardan şikayet ediyor. Böyle yaşamaktan bıktım. Daha fazla dayanamayacağım...."
Tam o anda, bir İyilik Perisi bilrimiş. Çiftçiye kendini tanıtmış ve dilekte bulunabileceğini söylemiş.
"Canavarın burdan gitmesini istiyorum." diye heyecanla atılmış çiftci hemen.
"Ben canavarları yok edemem," diye açıklamış Peri ona. "Ama sana bunu nasıl yapaçağını gösterebilirim."
"Ne olursa olsun yaparım," diye bağırmış çiftçi.
"Ormana gitmeli ve canavarı bulmalısın," demiş İyilik Perisi. "Sonra onun gözlerinin içine bak ve ona sarıl."
Çiftçi dehşete düşmüş. "Bunu yapamam. Beni öldürür."
"Seni zaten öldürüyor," demiş İyilik Perisi nazikçe.
Çiftçi susmuş. Peri haklıymış. Kaybedecek çok az şeyi varmış. "Tamam," demiş kesin olarak. "Bunu yapaçağım."
"Yanlız olmayaçaksın," demiş İyilik Perisi. Ve bir anda yok oluvermiş.
Çiftçi çok korkuyormuş ama kararlıymış. Dosdoğru ormana gitmiş. İçerilere, daha derinlere doğru ilerlemiş. "Bu çılğınlık." diye düşünüyormuş, dalları geriye iterken, "Bütün ömrümü canavarı uzak tutmaya çalışarak harcadım ama şimdi de onu aramaya gidiyorum. Bunu işe yarayacağını nereden bileceğim? Neden bu riski alayım?"
Tam geriye dönmek üzereyken hiddetli homurtuyu duymuş, yerin sarsıldığını hissetmiş ve orada, kendinden kilometrelerce yukarıda, o güne dek gördüğü en gudubet yaratık belirmiş. Çiftçi donakalmış. Geriye dönüp duvarların gerisine kaçmak ve soğuk, ıssız kulübesinin güvenliğine sığınmak istemiş. Ama bir şey onu orada tutmuş, ne olduğunu da biliyormuş. Acısı korkusundan daha beter hale gelmiş.
Böylece, yukarıya, doğruca canavarın gözlerinin içine bakmış ve olağanüstü bir şey olmuş. Canavar ufalmaya başlamış. Küçülmüş, küçülmüş, derken en sonunda kendisi kadar kalmış. Daha sonra, çiftçi yanına gitmiş ve dikkati elden bırakmadan ona dokunmuş.
"Kuçakla onu," diye uzaktan yankılanan sözler duymuş.
Çiftçi derin bir soluk almış ve önce çekinerek, sonra daha istekle, kollarını canavarın boynuna dolamış. Ve onu şaşırtan bir şey olmuş; canavar bir avcunun içine sığacak kadar ufalıvermiş. Artık bir tehlike oluşturuyormuş. Ama ciftiçinin aklıma aniden bir şey gelmiş. Ya yine büyüyecek olursa?
Yine o güven veren sesi duymuş. "Seni korkutan şeyle yüzleşmeyi öğrendiğinde, o seni bir daha kontrol edemez."
Sonunda, çiftçi özgürmüş ve duvarlar örmeye harcadığı bütün enerji artık yeni bir yaşam kurmak üzere kendisine aitmiş. Omuzları dikleşmiş. Yüzünde bir gülümseme belirmiş. "Onca zaman bu güce sahiptim," diye fark etmiş hayretle . "Şimdi, nelerin mümkün olabileceğini bir düşün!"
Ve o fısıltı cevap vermiş, "İnan bana, bu yanlızca başlangıç...."
Bu canavar parasızlık olabilir, aile olabilir ya da kilo olabilir.... Bunun gibi sorunlarla başa çıkma yolu olarak anlatılmış bir hikayedir.....
Beğeniyle okudum emeğinize sağlık
YanıtlaSilTEŞEKKÜRLER SAYANLARUYA
YanıtlaSilçok guzel bir hikaye ya bu çok sevdim teşekkurler baylaştıgın icin
YanıtlaSilçok güzell emeğine sağlık :)nekadarda doğru..
YanıtlaSilDoğru söze ne denir ki paylaşımınız için teşekkürler zevkle okudum
YanıtlaSilçekiliş sonuçlarını ben de merak ettim..Bilgilendirirseniz sevinirim..
YanıtlaSil