Birçok düşünür en eski çağlardan beri, liderlik konusunu
tartışmaktadır. Bunlar arasından önemli bir kaç düşünürün özellikleri, liderlik hakkındaki fikirleri ve uygulamaları
incelenecektir.
JÜL SEZAR - GAİUS
JULİES CESEAR (M.Ö.100 -M.Ö.44)
500 yıllık Roma Cumhuriyeti' nin Roma İmparatorluğu' na
dönüşmesinde kritik rol oynayan Romalı askeri lider, politikacı ayrıca
edebiyatçıdır.
Hayatına dair pek çok şey 'Yorumlar' adlı eserinden elde
edilmektedir. Gelmiş geçmiş en başarılı ve en büyük askeri stratejik ve
taktikçilerden biridir. Jülyen takviminin de yaratıcısı olan Sezar,
cumhuriyet rejimini değiştirip imparator olduktan sonra pek çok reform yapmış
ve üç diktatörlük dönemmiş ardından hayat boyu diktatör ilan edilmiştir.
Aslında Roma' daki karışık durumu düzenlemesi için Senato tarafından
başa getirilen ilk diktatördür.
Aykırı bir lider, dahi bir asker, iktidar tutkunu ve zeki
stratejist olan Sezar, kendisini imparator ilan etmesinden sonra, sayıca çok
fazla olan, Gallilere karşı geliştirdiği stratejileri ile çok parlak bir
zafer kazanmıştır. Sezar her türlü durumda ve koşulda çok başarılı bir
konuşmacıydı ve güçlü bir hitabete sahipti. Üvey oğlu Brutüs' e fazla güvenmesi
yaptığı hatalardan biriydi.
BÜYÜK İSKENDER -
ALEXANDER THE GREAT (M.Ö.336-M.Ö.323)
Ünlü Makedonya Kralı 3000.000 kişilik ordusunu Yunanistan'
dan Hindistan' a kadar oldukça zor koşullar altında bile savaşmaya götürmüştür.
Çöl sıcağına ve Hindistan' ın çevre koşullarına alışık
olmayan ve yollarda susuz kalan askerlere kendisini takip ettirebilmiştir.
Lider zorlukları, mahrumiyetleri, riskleri ve tehlikeleri
izleyicileri ile eşit koşullarda paylaşmalıdır.
Yunanlı ünlü tarihçi bir yazar olayı şu şekilde
anlatmaktadır.
'Herkes gibi İskender' de susuzluktan bitap düşmüştü ama
adamların başında yaya olarak
ilerlemekten geri kalmıyordu. Devam etmek için yapabileceği
tek şey buydu. Onun da kendileri gibi aynı koşulları paylaştığını gören adamları ıstıraba daha fazla ve daha kolay dayanabiliyordu.
Güçlükle ilerlerken keşfe çıkmış bir kaç piyade bir parça su bularak
İskender' e getirdiler. Hediye için teşekkürünü dile getiren
İskender, içi su dolu miğferi aldı ve tüm askerlerin gözü önünde suyu toprağa döktü. Bu sadece dayanıklılığın değil
liderliğinde bir kanıtıdır'
Büyük İskender savaşta cesareti ile ünlüdür. Manevi
niteliklerinin yanında cesareti de askeri meziyetlere örnek olmuştur. Ordusunda
sağladığı birlik ruhu ve takım çalışması ile oldukça etkileyiciydi. Eski
Yunanlılar doğaları gereği, Homer(Homeros)' in de ifadesiyle 'daima
diğerlerinden ilerde ve üstün olan rekabetçi ve bireysel ruha sahipti.
İskender her şeyden önce çok büyük bir hayale, bir rüyaya
yani vizyona sahipti. Yunanlıların lideri olarak vatandaşlarını kendi amacına
inandırdı ve
bir amaç doğrultusunda birlik ruhu geliştirdi.
Fransız genera eşi benzeri görülmez akımlara neden olmuş
olsa da oldukça etkili bir dehaydı. Askerler gönüllü olarak seçiliyor ve gerek
maddi gerekse manevi (madalya gibi) ödüllerle moralleri yüksek
tutmaya çalışılıyordu. Ordu, çevik ve hareketli olabilmeliydi, çabuk
toplanabilmeliydi.
Hızlı ve esnek hücum edebilen ordusunu yönetebilen ve her savaş
için yeni taktikler belirleyen bir liderdi.Savaşın kazanılmasında niceliksel farklara değil, taktiklere güvenirdi. İnsan ruhuna hitap
edebilen karizmatik bir liderdi.
Ona göre lider, umut ticareti yapan kişiydi.
Napolyon' un liderlikle ilgili fikirleri şöyle
sıralanmaktadır.
'Kızgınlık anında konuşan lider, her zaman yanılır.
Duygularınız taşarken odaklanmalı, öncelikler belirlenmeli ve esnek
olmalısınız.
Tüm dünyayı kontrol edemezsiniz. Liderin görevi kriz
yönetimidir ve krizlerin bile öncelik sırası vardır.
Bir lider, gözlerinin içine bakarak konuşmalıdır. Bir
insanın gözlerine bakarak konuştuğunuzda onun varlığını kabul etmiş olur ve
sözlerine tepkisini ölçebilirsiniz'
Ayrıca ders alınabilecek diğer bazı sözleri de,
'Size sadece bir tavsiyem var, bilge olun!
Bir düşmanla sık sık savaşmamalısınız, aksi taktirde ona
bütün savaş taktiklerini öğretirsiniz.
Bir çok insan başarısız olur, zira başarısız planlar yerine
yeni planlar yaratmada gayretleri yoktur.
Şehidi şehit yapan sebeptir, ölüm değil!' şeklinde
sıralanmaktadır.
Bir savaşı kazanmak için ne gereklidir sorusuna 'para para
para' diye cevap veren Napolyon, ayrıca ünlü diyalogu ile de anılmaktadır.
İspanya Kralı İspanya' yı aldıktan sonra 'Sen para için
savaşıyorsun. Biz ise şerefimiz için!' diye haykırır.
Napolyon cevap olarak 'Herkes kendinde olmayan şey için
savaşır' der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder