23.02.2014

PARA ÜZERİNE DENEMELER...


Borç Yiğidin Kamçısıdır.

Zaman zaman, atasözlerini anlamlarını yanlış bilerek kullanırız. Örneğin 'Borç yiğidin kamçısıdır.' Atasözünde borç yiğit adama yakışan, yiğit ayrılmaz bir parçasıymış gibi görülür ve bu atasözü kimi zaman mağrur bir ifade takınılarak kullanılır. Ama bu atasözünün ardında dramatik ve daha derin bir anlam gizlidir. Aslında borcun övünülecek bir tarafı olmadığını, insanın içini nasıl sıkıştırdığını anlatan bu zengin anlamlı kelime grubunu ( Anti parantez atasözlerinin bazen yanlış anlaşılmasının nedeni derin ancak özlü ifade edilmesidir.) eski bir arkadaşımdan yola çıkarak genişletmek istiyorum.

Çalışma hayatına memur olarak başlayan arkadaşım borçlular dünyasına çoğu insan gibi meslek hayatıyla birlikte merhaba dedi. Maaş demek, bordro demek; bordo olunca da bankalar sizi kapıda gülümseyerek karşılıyor. İhtiyaç kredisi, kredi kartı vs... demek ki bu sihirli tüketim dünyasında dolaşması için parası olması da şart değildi.

Hayatında tadılmamış, sürekli ertelenmiş o kadar çok şey vardı ki; bir lokanta da tıka basa yemek, yeni giysiler, elektronik cihazlar almak gibi....

Hızla harcıyordu, harcadıkça özgürleştiğine inanıyordu. Oysaki gelecek maaşlarını harcayarak her gün biraz daha esirleştiğinin farkına varması için daha zamanı vardı. Genelde ilk kez borçlamaya başlayanlar dibe varana kadar durmazlar. Çünkü dibe gittiğinin, dibe varmadan farkına varmak nadir bir meziyettir; özellikle dibe yapılan ilk yolculuklarda.

Borcunun aydan aya artmasıyla birlikte, kötüye gidişini frenlemek için evliliği bir seçenek olarak görmeye başladı. Bütçeye birini daha dahil etmek; geliri de, harcamalar üzerindeki denetimi de arttıracaktı. Tabi sırf bu yüzden evlenecek değildi. Ama bu düşünce, çevresinin çöpçatanlık girişimlerini daha ciddiye almasını sağladı. 

Zaman içinde aklına ve kalbine hitap eden bir kadınla tanıştı ve onunla evlenme kararı aldı. Ancak işler yine umduğu gibi gitmedi. Anne babadan bir şey gelmeyince ve karşı tarafın ailesi de kızlarının bu kararına karşı çıkarak, 'Düğüne bile gelmeyiz.' deyince (ki nikaha yakın barıştılar, düğüne de geldiler, bence sebep düğün masraflarından kaçınmaktı- para insanı başkalaştırabiliyor.) evliliğin faturası ağır oldu. Borç katlanarak büyüdü, borçlarının büyümesiyle birlikte taze evliliğinde sorunlar başladı.

Bu umutsuz durumu, onu gün geçtikçe daha da geriyordu. En yakınları bile mesele para olunca ona sırtını döndü ve böylece anladı ki ne varsa kendisinde var. Bütçesini ve ailesini rahatlatmak için ek gelir yaratmak istedi. Acelesi olduğundan çalıştığı kurumda yükselmeyi beklemektense, yeniden sınavlara girip, başka bir kuruma geçmek fikri aklına yattı. Ve düz memurlukla çalışma hayatına başlayan bu zat, gündüz memur gece öğrenci olarak devam ettiği ve saçlarının bir kısmının beyazlamasına sebebiyet verecek 3-5 yıkıcı yılın ardından bugün bir banka müfettişi.

Örneğimizde de olduğu gibi borçlanan insan borçlarını ödemek için hep daha fazla çalışmak zorundadır. Harcamalarını azaltmanın yanında, bir şekilde ek gelir yaratmalı ya da gelirinde düzenli bir artış sağlamalıdır. İşte yiğidin sırtındaki onu motive eden fakat fiziken/ruhen deforme eden kamçı budur. Bu kamçı, hikayede bahsi geçen memur arkadaşı epey yıprattı. Şartlar onu çaresiz bıraktı ama bir yandan da motive etti. İyi bir gelir seviyesine ulaştı, evliliği pahasına....

Sözün özü; borç insanı kamçılar, her kamçı insanın hayatında bir yara izi bırakır. Borçlanmak sizi mali fırsatlar karşısında uyanık yapar ama yaşamayı ıskalayacak kadar da borçlanmayın....

Kitapta paylaşmak istediğim çok fazla konu var... Kitabı tavsiye ederim...

6 yorum:

  1. Güzel bir konu olmuş. Hikaye de güzel ve kitap okunmaya değer gibi görünüyor. Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. ne güzel kıtaplar okuyorsun maşşallah *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler beğenmenize çok sevindim :))

      Sil
  3. Merhabalar.

    "Borç Yiğidin Kamçısıdır" Bu atasözü aslında sermayesi olmayan ancak müteşebbis ve girişimci ruh ve kabiliyeti olan kişilerin borçlanarak hayallerindeki işleri kurmalarını salık vermekle birlikte yine aynı şekilde kabiliyetli olan insanların işlerini büyütmeleri için de borçlanmadan korkmamaları gerektiğini salık vermektedir.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok güzel özetlemişsiniz teşekkürler.. Recep Bey

      Sil