27.01.2014

TOKUZ AMA AÇIZ!


Kitapla ilgili diyebilirim ki tam bir biyoloji kitabı.. Okumakta ya da anlamakta zorlandığım bir kitaptı benim için. Anladığım kadar size de anlatayım.

Herkesin sağlıklı yaşam hakkında iyi kötü bir fikri var: Dengeli beslenme iyidir, sigara kötüdür gibi.

Vücudumuzda barış istiyorsak, onun sürekli bir savaş halinde olduğu düşmanlarını iyi tanımalıyız.

Hele de bu düşmanların en büyüğünü her öğünde biz içeri gönüllü olarak buyur ediyorsak.

Tek yol, hücrelerimize gerçek ihtiyaçlarını, gerçek besinleri vermekten geçiyor.
Çünkü hücrelerimizin her şeyden önce 'doğru enerji' ye ihtiyacı var.

Biz, elektron bulabilmek için yemek yiyoruz.

En yüksek elektron kaynağı BİTKİLER

Vücudun asitlenmesi tüm hastalıkların temelinde yatan ana sebeptir.
Basit kimya bilgisiyle, alkali asidin zıddıdır. Vücudumuz, tüm hücrelerimiz daima alkali olmak ister. Asitler ise terle, idrarla dışkıyla, nefesle dışarı atmak istediği çöplerdir. Bu çöpler, asitlendirilen gıda seçimleriyle artar. Atılmaları zorlaşır. Asitler vücutta kalırsa hücrelerimize tıpkı serbest radikaller gibi zarar verirler. Alkali olan herşey ise antioksidanlar gibi yararlıdır. Daha iyi bir kavrayışa ulaşınca anlıyoruz ki bunlar aslında aynı şeylerdir. 

Serbest radikal, asitlendirilen demektir.
Antioksidan, alkali yapan demektir.

Yaşlılık, vücutta çöp birikmesidir.

Kan şekerinin kanda kalış süresi uzadıkça, bu fazla şeker gidip vücut proteinlerine yapışarak zarar verir.

Hücre zarı sertleşmesi sonucu oluşan, günlük hayatta hepimizin adını sık sık duyduğu bir kavram var: İnsülin direnci

İnsülin direncini kilo sorunlarından diyabete, bel yağlarından otoimüm hastalıklara kadar her türlü sağlık problemiyle beraber duyuyoruz.

ADIM ADIM ALKALİ HAYAT!

*İdrarınızı takip edin. İdrarınızın koyu ve kokulu olması az su içtiğinizi ve asitlendiğinizi gösterir.
* Alkali su için.

*Dışkınızı takip edin. Kabızlık şikayeti asitlendiğinizi gösterir. Asla kabız olmamaya çalışın. Gerekiyorsa prebiyotik ve lif tabletlerini kullanın.

* Bel çevrenizi her hafta ölçün. Beliniz kalınlaştıkça asitlenirsiniz.

*Yemek sonrası uykulu haliniz oluyorsa, yemekten önce yarım çay kaşığı tarçın tüketin.

*TSH testinizi, açlık insülin ve yemek sonrası 2. saat tokluk insülin değerinizi bilin.

*Her öğünün yüzde 70 alkali besinlerden oluşmasına özen gösterin.

*Mümkünse haftada en az bir gece akşam yemeği yemeyin.

*Akşam yemeğini olabilecek en erken saate yiyin.

*Akşam yemeğinde asla karbonhidrat tüketmeyin.

*Sebze suyu içmeyi alışkanlık haline getirin.

*Kaçamak yaptığınız günlerin ertesi gününde daha fazla sebze suyu içerek kaçamaklarınızı dengeleyin.

*Kaçamak yapmak istediğinizde asla saat 17 den sonraya bırakmayın. Arada bir yaptığınız tatlı, alkol gibi kaçamakları kesinlikle bu saatten önce yapın.

*Çiğ sebze tüketmediğiniz gün olmasın. Hazır sebze tozlar da kullanabilirsiniz.

*Asla yağsız kalmayın. Omega 3 desteğinden günde 1 tane alın. Ceviz-badem-balık üçlüsünü muhakkak tüketin, yağlı tohumlarını menünüze dahil edin. Hindistan cevizi, avakado,zeytin gibi bitkilerin, çörek otu, keten tohumu gibi baharatların iyi yağ içerdiğini unutmayın.

*Süt yerine kefir içmeye alışın.

*Hazır yiyeceklerin neredeyse tamamının hücreleriniz için 'çöp' olduğunu her zaman hatırlayın.

*Hayvansal ürünleri azaltın. Yemek durumundaysanız doğal olanlarını tercih edin ve muhakkak sebzelerle beraber tüketin.

*Doğru nefes almayı öğrenin. Deviasyon ve uyku apnesi sorunuzu çözün. Nefesinizi tutmayın. Yapabiliyorsanız yatak odanızda hava iyonizeri kullanın.

*Gece 23 te uyumaya alışın, yatak odanız karanlık olsun.

*Yoğa, pilates, yürüyüş gibi derin nefes alabildiğiniz sporları tercih edin. Nefes nefese kaldığınız sporları değil.

*Ayda bir lenf drenaj masajına veya infrared saunaya gidin.

*Normal sauna da faydalıdır. Sıcak vücudun bağışıklılığını arttırır. Vucüt ısınınca bağışıklık hücreleri, bir mikrop yüzünden ateşiniz çıktı zanneder ve kendilerini çoğaltırlar. Bu da sizi tüm hastalıklara karşı korur.


*Her gün 1-2 dakika kanepeden aşağı doğru baş aşağı sarkık durun. Özellikle düşük tansiyonlu kadınlar için bu gereklidir. Beyne ve yüze yeterince kan ve oksijen gider. Hiç bir güzellik kreminin yapamayacağı cilt bakımı gibi olur.

*Ayaklarınızı yukarı kaldırdığınızda bacaklardaki lenf dolaşımına da yardımcı olursunuz.

*Banyo sonrası vücudunuzu kalp yönüne doğru kuru fırçalayın.

*Evde çıplak ayakla dolaşın. Her gün toprağa basın.

*Himalaya tuzu kullanın.

*Elektronik aletleri vücudunuza temas ettirmemeye çalışın.

*Elektronik aletlerin yarattığı etkiyi gidermek için elektromanyetik koruyucular kullanın.

*Stresle baş etmenin bir yolunu bulun. Her üzüldüğünüzde, her gerildiğinizde bu durumun vücudun içinde bir fiziksel karşılığı olduğunu unutmayın. Bu durum vücutta zararlı bir kimya yaratır ve bu da stres hormonu kortizoldür. Kortizol varken bağışıklık susar.

O PEK KIYMETLİ BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİNİZİ KİM İÇİN VE NE İÇİN BOŞA ZİYAN EDİYORSUNUZ, BUNU HER SEFERİNDE BİR KEZ DAHA SORGULAYIN. DEĞER Mİ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder