30.03.2013

PARA MIKNATISI..


Kendinizi zannettiğiniz kadar zengin ya da fakirsiniz.

Parayı çok fazla istedeğimizde, eninde sonunda, bağımlı olduğumuz hedefin, putlaştırılmasına sebep oluruz. Kitapta paranın enerji olduğunu ve ne kadar çok kendimize cekmek için uğraşırsak o kadar kendimizden uzaklaştırırız mantığını öğreniyoruz.


"Para bütün kötülüklerin anasıdır." Lafını "Para sevdası tüm kötülüklerin anasıdır." Lafı ile değiştirilmeli.

Parayı kendine çekme özelliğinin geliştirilmesi büyük ölçüde paranın uygun şekilde nasıl kullanılabileceğini anlamaya dayanmaktır.

Zenginlik ne demek? ?

Herkes için farklıdır bencede önce bunu bilmemiz gerekiyor. Sizce zenginilik ne demek yorumlarınızı bekliyorum..

Tuaf olan şey, çok az para ile geçinen insanların dünya nimetlerinden daha fazla yararlanması, daha çok tatile çıkması ve parası olanların asla beceremez gibi gözüktüğü bir şekilde, başka konularda da daha fazlasını yapmasıdır.

Paralarını tedbirli bir şekilde harcamak yerine meteliksiz kalıncaya kadar saçıp savuran pek çok film yıldızının hikayelerini hatırlaýın.

Buradaki mesele sadece ne kadara sahip olduğunuz değil, daha ziyade sahip olduğunuzu nasıl kullanıcağınızı ne kadar iyi bildiğiniz meselesidir.

Bir insan kendisini hissettiği kadar zengin ya da fakirdir.

Zenginlik "bolluk bilinci" dir. Ve fakirlik ise yokluk bilinci. Zenginlik ve fakirliğin her ikisi de ruh halidir.

Zenginlik bilinci zenginliği çeker.

Evrenden bir şey talep ederken pasif olmayın. Şansın size gelmesini beklemeyin.

Kendinize güvenin ve sizin, kendinizin, Kozmik gerçekliği oluşturan bütünün parçalarından biri olduğunuzu bilin.Zaten bulluk içinde yaşıyor olduğunuz bilincini kazandığınızda, daha fazla zenginliği kendinize doğru çekeceksiniz.

Öldükten sonra Aziz Peter tarafından cennette gezdirilen biri adamın hikayesi vardır. Dolaşırlarken, Aziz Peter in "cennetin hurdalığı" olarak adlandırdığı bir yere gelirler.

Aziz Peter, "Burada dünyada yaşayan insanlara cennetten gönderilen ama onların reddettiği tüm hediyeleri bulacaksın" diye açıklar.

Yeni gelen, " Ama bu mümkün değil!" DER. "Bunların bazıları çok güzel. Şurada duran Cadillac arabaya bak. Bunu kim reddetmiş olabilir ki?"

"Özellikle o araba yı sorman ilginç" diye yanıtlar Aziz Peter. " Aslına bakarsan, o Cadillac ı reddeden kişi sendin."

"İmkansız! " diye karşı çıkar öteki. "Bu kadar muhteşem bir hediye yi asla geri çevirmezdim."

"Ne olursa olsun, o sendin. Cadillac sana teslim edilmek üzere hazır bekliyordu. Ama sen bir araba sahibi olabilmek için her dua edişinde, gözünde küçük bir Volkswagen i canlandırıyordun."

İnsanlara fikirlerini nasıl gerçeğe dönüştüreceklerinin öğreten kitaplardan benim bildiklerimin çoğunu, istenilen şeyi, boyutu ve şekline kadar tüm detaylarıyla imgelemenin (düş taplosu) önemi üzerinde dururlar. Bir araba mı istiyorsunuz? Hangi modeli istiyorsanız onu, rengini , şeklini gözünüzün önüne getirin; onu garajinıza park etmiş şeklinde, hatta belki anahtarları üzerinde hayal edin...

Yazar Hakkında....

J.Donald Walters, aynı amaçla bir araya gelmiş insanların oluşturduğu topluluklardan en büyüğünü kurmuş ve yönetmekte olup; iyi tanınan East-West zinciri, iki yayınevi, çeşitli doğal gıda dükkanları ve restoranları, dört okul, iki tane dünyaca bilinen dinlenme merkezi ve diğer küçük işletmeler olmak üzere tamamı büyümeyi ve güçlenmeyi sürdüren yatırımların kuruluşunu idare etmiştir. Kitapları ve müzik kayıtları dünya çapında 2,5 milyon adet satmış ve 22 dile çevrilmiştir.

Bu kitapta bulunan bir kaç tane yazıyı da sizinle paylaşıcağım bence bilinmesi gereken çok güzel konular bunlar.... iyi okumalar. 

2 yorum: