Dinamitin Mucidi.....
Ailesinin hayatı borç harç içinde geçti. Gırtlağa kadar borç içinde bir parça ekmeğe hasret babası, "Ben mahvoldum" dedi. Kalabalığa katılmayı sevmiyordu. Tören, ziyafet ve yapmacık övgülerden uzak durdu. Kibirli değildi. Sorgulayan bir kişiliği vardı. Bu adam için "asık suratlı" dediler, ama asık suratının arkasında merhametli ve duygusal bir dünyanın gizli olduğunu da söylediler. Nobel ödülünü o başlattı, öldüğü Zaman 350 patentin ve dünyanın dört bir yanında binlerce Çalışanı olan şirketlerin sahibiydi.
VASİYETİ: "Bütün sermayemin insanlığın hayrına kullanılmasını istiyorum. İşletmelerimizin her yıl getireceği gelir o yıl içinde insanlığa en çok yardımı dokunan kimselere verilecektir. Bu gelir beşe bölünecek. Bir payı fizik alanında en önemli buluşu yapana, bir payı en önemli kimyasal keşif yapana, bir payı tıp ya da fizyoloji alanında en önemli Çalışmayı bitirene, bir payı edebiyat Çalışmalarında en önemli eseri verene ve bir payı da uluslar arası barış ve kardeşlik alanında orduları ortadan kaldırmak, sayılarını azaltmak; barış ve huzur adına konferanslar ve toplantılar düzenlemek için çalışan bir kişiye verilecektir"
Dünyada hiç kimse bilim adamına onun kadar değer vermedi, "ruhsuz, gaddar" dedikleri adam ortaya an büyük ödülü koydu, sırf bilim ve barış adına. Hatırlarnızdan hiç çıkmayacak insanlardan birisi de Alfred Nobel'dir. Böyle insanlar nadir de olsa bizlerin çevresinde de vardır. Kendi dünyalarında yaşarlar, ama herkesin dünyasında yaşamaya hevesli alanlardan bin kat daha hayırlıdırlar. Patırtı gürültüyü sevmezler; bu insanlar, üst veya alt komşunuz olsa dairelerinin boş olduğu hissine kapılırsınız. Eğer başarabilirseniz bu tür insanlarla tanışmak menfaatinize olacaktır.
Bir şey yapmıyormuş gibi görünürler, bir müddet sonra televizyon ekranlarında ödül alırken görürsünüz; kimseyi rahatsız etmek istemezler, rahatsız edilmekten de nefret ederler; duyarsız. umursamaz görünürler ama sizden daha soğukkanlılıkla ortaya somut çözümler koyarlar. Kısacası adam gibi insanlardır. İşte bunlardan birisi Alfred Nobel'dir.
Alfred Nobel 1833'te Stockholm 'da doğdu. Fakir bir ailenin çocuğuydu. Dört kardeştik. Biri bir yerde, diğerleri başka yerdeydi. Baba İman vel Nobel, ekmek parası için Rusya'nın Petersburg şehrine gittiğinde karısı ve dört çocuğu geride bırakmak zorunda kalmıştı. Ancak 5 yıl sonra ailesini yanına alabildi. 0 kadar uğraşıp didinmesine rağmen girdiği işlerde iflas ediyordu. Dikiş tutturamayacağını anlayan adam sonunda ailesini de alarak memleketi Stockholm 'e döndü. Alfred Nobel bu hengâme içerisinde 28 yaşına gelmiş, fizik ve kimyada yetenekli olduğunu göstermişti.
Ailece Stockholm'e döndüklerinde Alfred, kimya üzerinde ciddi ciddi çalışmaya başladı. öte yandan Baba Nobel, ailesinin geçimini sağlamak için çırpınıp duruyordu. Bir işi daha henüz kurar kurmaz iflas edip ne yapacağını kara kara düşünüyordu. Oğlu Alfred de gecesini gündüzüne katarak kimya laboratuarlarında çalışıyordu.
Alfred Nobel, özellikle patlayıcılar üzerinde çalışıyordu. Kömür ve diğer kıymetli madenlerin çıkarılmasında , tünellerin açılıp, köprülerin yapılmasında ve tarım alanlarının düzenlenmesinde dev kayalar büyük engeldi. Bunlar kısıtlı imkânlarla, binlerce emek harcanarak kırılabiliyordu. Alfred Nobel 1865'te dinamiti bularak insanları zahmetlerden kurtardı, ama bu uğurda da deneyler sırasında patlayan laboratuarda kardeşini kaybetti.
Dinamiti bulduktan sonra Avrupa'nın çeşitli kentlerinde laboratuarlar kurdu. Bu gelişmelerden gelir elde edip ailesine büyük katkıları dokundu. Lastik teknolojisi ve sentetik maddelerin geliştirilmesi Alfred sayesinde oldu. Şu an bile dünya ekonomisinde etkinliği olan şirketleri kurdu: Fransa'da "Societe Chemical", Norveç'te "Dyne industries."
Alfred Nobel, zamanının en güçlü patlayıcısını bulmuştu. Dinamiti bulduğu için eleştiri oklarını Üzerine çekti. Ama o nereden bilebilirdi ki, kötü niyetle de kullanılacağını 0 Zamanın şartlarında sert kayalar ve cisimlerin parçalaması gerektiğinden büyük emekler harcanıyordu. Nobel de, bu soruna çare buldu. Zaten bu tarihten sonra tünel, köprü ve benzeri inşaat sektöründe insanların lehine gelişmeler oldu.
GARİP BİR ADAMDI
Alfred Nobel gizemli yönleri olan bir adamdı. Onun için "asık suratlı", "gaddar ' "duygusuz" diyenler oldu. Ölmeden önce bütün servetini bilim ödüllerine bağışladığında da aynı insanlar, arkasından "deli, enayi" dedi. Tıpkı bizdeki "namuslu namussuz" tiplemesi gibi
Bazen insanları anlamak mümkün değil. Belki çoğu zaman anlamak mümkün değil de, o çoğu zamanların bir kısmında da aldırış etmemeye Çalışırsınız. Alfred Nobel kararını verip, bütün servetini ödül uğruna bağışladığında, "Ne yapıyorsun sen, bari bir kısmını ver" diyenlere, "çekilin önümden" der gibi rest çekti, İsveç Kralı bile bu fedakâr adama kafadan çatlak olduğunu söyleyecek kadar kafadan çatlaktı. Kral,
"Bu ödül saplantısını kafadan manyak sekreteri Kinsky soktu."
deyip adamcağızın vasiyetini kanun yoluyla bozdurmak için Alfred'in yeğeni Erman vel'i Rusya'dan çağırttı. Ancak Emanuel,
"Amcam çok güzel vaziyette bulunmuş, tartışılacak bir şey yok." diyerek, Alfred Nobel gibi bir adamı yeğenine yakışır tavır sergiler. Böylece Emanuel, kralı dinlemeyerek Nobel ödüllerinin önünü açmış olur.
Alfred Nobel'in vasiyeti üzerine kurulan Nobel ödüllerinin sayısı başlangıçta fizik, kimya, tıp, edebiyat ve barış olmak Üzere beşti. Daha sonraları İsveç Bankaları 1968'de Alfred Nobel'in anısına "Ekonomi Ödülü'de ekledi.
İsveç Bilimler Akademisi, fizik, kimya, ekonomi dallarındaki Nobel ödüllerini veriyor; Stockholm Karolin Enstitüsü tıp dalındaki ödülü veriyor: Stochalm Akademisi edebiyat ödülünü veriyori Norveç Sterling adlı kuruluş ise beş kişilik bir komisyon eşliğinde Nobel Barış ödülü'nü veriyor.
Nobel ödülünü kazananlar 1mi Iyon dolar yanında birde diploma ve altın madalya alıyorlar. Nobel ödülüne lâyık görülen en genç kişi 25 yaşındaki genç bilim adamı Lawrence Bragg idi. ilk Nobel fizik ödülünü 100 yıl önce "×" ışınlarıyla Wilhelm Röntgen kazanmıştı.
Alfred Nobel'in servetinin tümünü her yıl verilecek böyle bir ödüle ayırmasında özel bir sebep var mıydı?
Evet, vardı. 0 Zamana kadar dünyanın en güçlü patlayıcısı dinamiti bulan Alfred Nobel, bir gün gazetede bir haber okudu. Ölen kardeşini kendisi zannederek
"Ölüm taciri öldü!"
diye başlık atmışlardı. Oysa ölen Alfred değil, Ludwig'ti. Bu haber onun çok zoruna gitti, öldükten sonra ölüm taciri olarak mı anılacaktı. Bu korkunç bir şeydi. O , insanlık için bir şeyler bulmaya çalışırken, böyle tanınmış olması kabul edilemez bir şeydi. Bu yüzden tüm servetini ve servetinden sağlanacak gelirlerini bilime ve barışa adadı.
Kendisi İngilizce, Rusça, Fransızca ve Almanda'yı çok güzel konuşuyor ve yazabiliyordu.Alıngan bir kişiliğe sahipti. Tören ve benzeri kalabalık yerlerden sıkılırdı. Çekingendi fakat o derece de insanlığın sorunlarına kafa yorardı. Kazandığı muazzam servetini hayır uğruna vermekte tereddüt etmedi.
Paris'te tezgahtar bir kıza aşık olmuş, evlenmeyi düşünmüştü. Ne yazık ki tanışmalarından kısa bir zaman sonra kız öldü. Bu "gaddar" , "duygusuz" dedikleri adam gözyaşlarını tutamamıştı. Uzun süre, kızın oturduğu Paris'in yoksul mahallesine gitti, geldi. Hatta, dünyanın şan, şöhret ve paraya boğduğu Alfred Nobel'in, 0 seviyedeyken bile Paris'in yıkık, dökük, perişan bir kenar mahallesinde görülmüş olmasına kimse o zaman bir anlam verememişti. Fakat sonra hafızalar tazelendiği de onun bir zamanlar sevip, aşık olduğu kızın bu semte oturduğu anımsandı. Bu tuhaf- duygusal adam Paris'in bu yoksul semtinde bulunan ırmağın kenarına gider, burada bir müddet oturduktan sonra hemen yanı başında bulunan köprünün üzerine çıkıp öylece bir noktaya bakar dalarmış i onunla, dönüşünde yolda karşılaşanlar bu içli adamın gözlerinin hüzünle yaşarmış olduğuna tanık olurlar.
Alfred Nobel, bir müddet sonra yani 1896'da yalnız yaşadığı san Roma'daki evinde vefat etti.
İşte hayatı yokluk içinde başlayıp da, muazzam servete kavuşan yalnızlık içindeki adam gibi bir insanın hikayesi de böyle.
l. Famous Man. (Büyük Adamlar) Stuar Sewell 1960
2. Bir dahinin Hayatı William Meadow. Nebioğlu.
Zorluklara Rağmen BAŞARANLAR → Ö. Faruk Recai
Ailesinin hayatı borç harç içinde geçti. Gırtlağa kadar borç içinde bir parça ekmeğe hasret babası, "Ben mahvoldum" dedi. Kalabalığa katılmayı sevmiyordu. Tören, ziyafet ve yapmacık övgülerden uzak durdu. Kibirli değildi. Sorgulayan bir kişiliği vardı. Bu adam için "asık suratlı" dediler, ama asık suratının arkasında merhametli ve duygusal bir dünyanın gizli olduğunu da söylediler. Nobel ödülünü o başlattı, öldüğü Zaman 350 patentin ve dünyanın dört bir yanında binlerce Çalışanı olan şirketlerin sahibiydi.
VASİYETİ: "Bütün sermayemin insanlığın hayrına kullanılmasını istiyorum. İşletmelerimizin her yıl getireceği gelir o yıl içinde insanlığa en çok yardımı dokunan kimselere verilecektir. Bu gelir beşe bölünecek. Bir payı fizik alanında en önemli buluşu yapana, bir payı en önemli kimyasal keşif yapana, bir payı tıp ya da fizyoloji alanında en önemli Çalışmayı bitirene, bir payı edebiyat Çalışmalarında en önemli eseri verene ve bir payı da uluslar arası barış ve kardeşlik alanında orduları ortadan kaldırmak, sayılarını azaltmak; barış ve huzur adına konferanslar ve toplantılar düzenlemek için çalışan bir kişiye verilecektir"
Dünyada hiç kimse bilim adamına onun kadar değer vermedi, "ruhsuz, gaddar" dedikleri adam ortaya an büyük ödülü koydu, sırf bilim ve barış adına. Hatırlarnızdan hiç çıkmayacak insanlardan birisi de Alfred Nobel'dir. Böyle insanlar nadir de olsa bizlerin çevresinde de vardır. Kendi dünyalarında yaşarlar, ama herkesin dünyasında yaşamaya hevesli alanlardan bin kat daha hayırlıdırlar. Patırtı gürültüyü sevmezler; bu insanlar, üst veya alt komşunuz olsa dairelerinin boş olduğu hissine kapılırsınız. Eğer başarabilirseniz bu tür insanlarla tanışmak menfaatinize olacaktır.
Bir şey yapmıyormuş gibi görünürler, bir müddet sonra televizyon ekranlarında ödül alırken görürsünüz; kimseyi rahatsız etmek istemezler, rahatsız edilmekten de nefret ederler; duyarsız. umursamaz görünürler ama sizden daha soğukkanlılıkla ortaya somut çözümler koyarlar. Kısacası adam gibi insanlardır. İşte bunlardan birisi Alfred Nobel'dir.
Alfred Nobel 1833'te Stockholm 'da doğdu. Fakir bir ailenin çocuğuydu. Dört kardeştik. Biri bir yerde, diğerleri başka yerdeydi. Baba İman vel Nobel, ekmek parası için Rusya'nın Petersburg şehrine gittiğinde karısı ve dört çocuğu geride bırakmak zorunda kalmıştı. Ancak 5 yıl sonra ailesini yanına alabildi. 0 kadar uğraşıp didinmesine rağmen girdiği işlerde iflas ediyordu. Dikiş tutturamayacağını anlayan adam sonunda ailesini de alarak memleketi Stockholm 'e döndü. Alfred Nobel bu hengâme içerisinde 28 yaşına gelmiş, fizik ve kimyada yetenekli olduğunu göstermişti.
Ailece Stockholm'e döndüklerinde Alfred, kimya üzerinde ciddi ciddi çalışmaya başladı. öte yandan Baba Nobel, ailesinin geçimini sağlamak için çırpınıp duruyordu. Bir işi daha henüz kurar kurmaz iflas edip ne yapacağını kara kara düşünüyordu. Oğlu Alfred de gecesini gündüzüne katarak kimya laboratuarlarında çalışıyordu.
Alfred Nobel, özellikle patlayıcılar üzerinde çalışıyordu. Kömür ve diğer kıymetli madenlerin çıkarılmasında , tünellerin açılıp, köprülerin yapılmasında ve tarım alanlarının düzenlenmesinde dev kayalar büyük engeldi. Bunlar kısıtlı imkânlarla, binlerce emek harcanarak kırılabiliyordu. Alfred Nobel 1865'te dinamiti bularak insanları zahmetlerden kurtardı, ama bu uğurda da deneyler sırasında patlayan laboratuarda kardeşini kaybetti.
Dinamiti bulduktan sonra Avrupa'nın çeşitli kentlerinde laboratuarlar kurdu. Bu gelişmelerden gelir elde edip ailesine büyük katkıları dokundu. Lastik teknolojisi ve sentetik maddelerin geliştirilmesi Alfred sayesinde oldu. Şu an bile dünya ekonomisinde etkinliği olan şirketleri kurdu: Fransa'da "Societe Chemical", Norveç'te "Dyne industries."
Alfred Nobel, zamanının en güçlü patlayıcısını bulmuştu. Dinamiti bulduğu için eleştiri oklarını Üzerine çekti. Ama o nereden bilebilirdi ki, kötü niyetle de kullanılacağını 0 Zamanın şartlarında sert kayalar ve cisimlerin parçalaması gerektiğinden büyük emekler harcanıyordu. Nobel de, bu soruna çare buldu. Zaten bu tarihten sonra tünel, köprü ve benzeri inşaat sektöründe insanların lehine gelişmeler oldu.
GARİP BİR ADAMDI
Alfred Nobel gizemli yönleri olan bir adamdı. Onun için "asık suratlı", "gaddar ' "duygusuz" diyenler oldu. Ölmeden önce bütün servetini bilim ödüllerine bağışladığında da aynı insanlar, arkasından "deli, enayi" dedi. Tıpkı bizdeki "namuslu namussuz" tiplemesi gibi
Bazen insanları anlamak mümkün değil. Belki çoğu zaman anlamak mümkün değil de, o çoğu zamanların bir kısmında da aldırış etmemeye Çalışırsınız. Alfred Nobel kararını verip, bütün servetini ödül uğruna bağışladığında, "Ne yapıyorsun sen, bari bir kısmını ver" diyenlere, "çekilin önümden" der gibi rest çekti, İsveç Kralı bile bu fedakâr adama kafadan çatlak olduğunu söyleyecek kadar kafadan çatlaktı. Kral,
"Bu ödül saplantısını kafadan manyak sekreteri Kinsky soktu."
deyip adamcağızın vasiyetini kanun yoluyla bozdurmak için Alfred'in yeğeni Erman vel'i Rusya'dan çağırttı. Ancak Emanuel,
"Amcam çok güzel vaziyette bulunmuş, tartışılacak bir şey yok." diyerek, Alfred Nobel gibi bir adamı yeğenine yakışır tavır sergiler. Böylece Emanuel, kralı dinlemeyerek Nobel ödüllerinin önünü açmış olur.
Alfred Nobel'in vasiyeti üzerine kurulan Nobel ödüllerinin sayısı başlangıçta fizik, kimya, tıp, edebiyat ve barış olmak Üzere beşti. Daha sonraları İsveç Bankaları 1968'de Alfred Nobel'in anısına "Ekonomi Ödülü'de ekledi.
İsveç Bilimler Akademisi, fizik, kimya, ekonomi dallarındaki Nobel ödüllerini veriyor; Stockholm Karolin Enstitüsü tıp dalındaki ödülü veriyor: Stochalm Akademisi edebiyat ödülünü veriyori Norveç Sterling adlı kuruluş ise beş kişilik bir komisyon eşliğinde Nobel Barış ödülü'nü veriyor.
Nobel ödülünü kazananlar 1mi Iyon dolar yanında birde diploma ve altın madalya alıyorlar. Nobel ödülüne lâyık görülen en genç kişi 25 yaşındaki genç bilim adamı Lawrence Bragg idi. ilk Nobel fizik ödülünü 100 yıl önce "×" ışınlarıyla Wilhelm Röntgen kazanmıştı.
Alfred Nobel'in servetinin tümünü her yıl verilecek böyle bir ödüle ayırmasında özel bir sebep var mıydı?
Evet, vardı. 0 Zamana kadar dünyanın en güçlü patlayıcısı dinamiti bulan Alfred Nobel, bir gün gazetede bir haber okudu. Ölen kardeşini kendisi zannederek
"Ölüm taciri öldü!"
diye başlık atmışlardı. Oysa ölen Alfred değil, Ludwig'ti. Bu haber onun çok zoruna gitti, öldükten sonra ölüm taciri olarak mı anılacaktı. Bu korkunç bir şeydi. O , insanlık için bir şeyler bulmaya çalışırken, böyle tanınmış olması kabul edilemez bir şeydi. Bu yüzden tüm servetini ve servetinden sağlanacak gelirlerini bilime ve barışa adadı.
Kendisi İngilizce, Rusça, Fransızca ve Almanda'yı çok güzel konuşuyor ve yazabiliyordu.Alıngan bir kişiliğe sahipti. Tören ve benzeri kalabalık yerlerden sıkılırdı. Çekingendi fakat o derece de insanlığın sorunlarına kafa yorardı. Kazandığı muazzam servetini hayır uğruna vermekte tereddüt etmedi.
Paris'te tezgahtar bir kıza aşık olmuş, evlenmeyi düşünmüştü. Ne yazık ki tanışmalarından kısa bir zaman sonra kız öldü. Bu "gaddar" , "duygusuz" dedikleri adam gözyaşlarını tutamamıştı. Uzun süre, kızın oturduğu Paris'in yoksul mahallesine gitti, geldi. Hatta, dünyanın şan, şöhret ve paraya boğduğu Alfred Nobel'in, 0 seviyedeyken bile Paris'in yıkık, dökük, perişan bir kenar mahallesinde görülmüş olmasına kimse o zaman bir anlam verememişti. Fakat sonra hafızalar tazelendiği de onun bir zamanlar sevip, aşık olduğu kızın bu semte oturduğu anımsandı. Bu tuhaf- duygusal adam Paris'in bu yoksul semtinde bulunan ırmağın kenarına gider, burada bir müddet oturduktan sonra hemen yanı başında bulunan köprünün üzerine çıkıp öylece bir noktaya bakar dalarmış i onunla, dönüşünde yolda karşılaşanlar bu içli adamın gözlerinin hüzünle yaşarmış olduğuna tanık olurlar.
Alfred Nobel, bir müddet sonra yani 1896'da yalnız yaşadığı san Roma'daki evinde vefat etti.
İşte hayatı yokluk içinde başlayıp da, muazzam servete kavuşan yalnızlık içindeki adam gibi bir insanın hikayesi de böyle.
l. Famous Man. (Büyük Adamlar) Stuar Sewell 1960
2. Bir dahinin Hayatı William Meadow. Nebioğlu.
Zorluklara Rağmen BAŞARANLAR → Ö. Faruk Recai
Merhabalar.
YanıtlaSilAlfred Nobel hakkında verdiğiniz bilgi ve paylaşım için teşekkür ederim. O, dinamiti faydalı işlerde kullanılmak üzere keşfetmişti.
Selam ve dualarımla.
Ben teşekkür ederim yorumunuz için.
SilDünyanın Alfred Nobel gibi büyük mucitlere ne çok ihtiyacı var.. Keşke şu katliamları, savaşları da tamamen kaldıran yok eden mucitler de olsa... Ama nerede... İnsanın gözünü hırs bürümüş. Ne çocuk, ne yaşlı, ne genç görüyor. Acımadan vicdanı sızlamadan kötü emelleri uğruna gözünü kırpmadan yok ediyor.
YanıtlaSilMerhaba yağmurun dünyası, ben de bloğunuzu incelemeye aldım. Facebook sayfanızı da beğendim. Ben de beklerim.
Sağlıcakla...
Teşekkür ederim. tabiki gelirim..
Sil