Bayan garson sinirli olduğu bir gün, pastaneye bir çocuk gelir.
'Abla yaş pastanın porsiyonu ne kadar?' diye sorar.
Garson kız, çocukla uğraşmamak için iki liralık porsiyonun fiyatını üç lira der. Çocuk avucundaki bozuk paraları saymaya başlar. Garson kız başka masalara bakmaya gider. Çocuk sabırla bekler. Çocuğun gitmediğini gören garson kız, tekrar çocuğun yanına gelir.
'Bre çocuk ne alacaksan karar ver, zaten canım burnumda!' diye çıkışır.
Çocuk bu sefer ; 'Dondurma ne kadar?' diye sorar.
Garson kız uflaya puflaya;
'İki buçuk lira!' der. Çocuğu umursamadan tekrar işlere bakar.
Geri döndüğünde çocuğu bir masada oturmuş kendisini bekler halde bulur. Çocuğun yanına gider, kaba bir dille;
'Ne yiyeceğine umarım karar vermişsindir küçük!' der.
Çocuk, üç liralık pasta yerine iki buçuk liralık dondurma ister. Garson kız, dondurmayı fişiyle birlikte getirip masadan ayrılır.
Çocuk dondurmayı yedikten sonra parasını masaya koyup gider.
Garson kız masaları temizlerken çocuğun masasına uğrar. Çocuk iki buçuk lirayı bir kenara bırakmış, elli kuruşu da bahşiş bir tarafa koymuştur! Garson kız sandalyeye yıkılır, bir süre öylece kalır. İnsan yerine koymadığı, kötü davrandığı çocuk, üç lirasıyla çok sevdiği yaş pastayı, bahşişe para ayırmak için yememişti.
İLGİLİ KONULAR: KİMSEYİ KÜÇÜMSEMEYİN...
Hem kendinin, hem de başkalarının yapmış olduğu hatalardan der al!
THOMAS CARLYLE
'Abla yaş pastanın porsiyonu ne kadar?' diye sorar.
Garson kız, çocukla uğraşmamak için iki liralık porsiyonun fiyatını üç lira der. Çocuk avucundaki bozuk paraları saymaya başlar. Garson kız başka masalara bakmaya gider. Çocuk sabırla bekler. Çocuğun gitmediğini gören garson kız, tekrar çocuğun yanına gelir.
'Bre çocuk ne alacaksan karar ver, zaten canım burnumda!' diye çıkışır.
Çocuk bu sefer ; 'Dondurma ne kadar?' diye sorar.
Garson kız uflaya puflaya;
'İki buçuk lira!' der. Çocuğu umursamadan tekrar işlere bakar.
Geri döndüğünde çocuğu bir masada oturmuş kendisini bekler halde bulur. Çocuğun yanına gider, kaba bir dille;
'Ne yiyeceğine umarım karar vermişsindir küçük!' der.
Çocuk, üç liralık pasta yerine iki buçuk liralık dondurma ister. Garson kız, dondurmayı fişiyle birlikte getirip masadan ayrılır.
Çocuk dondurmayı yedikten sonra parasını masaya koyup gider.
Garson kız masaları temizlerken çocuğun masasına uğrar. Çocuk iki buçuk lirayı bir kenara bırakmış, elli kuruşu da bahşiş bir tarafa koymuştur! Garson kız sandalyeye yıkılır, bir süre öylece kalır. İnsan yerine koymadığı, kötü davrandığı çocuk, üç lirasıyla çok sevdiği yaş pastayı, bahşişe para ayırmak için yememişti.
İLGİLİ KONULAR: KİMSEYİ KÜÇÜMSEMEYİN...
Hem kendinin, hem de başkalarının yapmış olduğu hatalardan der al!
THOMAS CARLYLE
Çocukların penceresinden dünyaya bakmayı öğrendiğimizde herşey daha gerçek ve sevgi dolu olacaktır .
YanıtlaSilGüzel bir yazı yazan kişiye de sana da teşekkürler zevkle okudum.
YanıtlaSilİşte bazen adam saydıklarınız maalesef adam yerine koymadıklarınız da böyle dersler verir. Ayrımcılık ne kadar kötüdür.
Yani ben bile duygulandım. Sanırım garsoniyer ağlamıştır :)