21.03.2015

AN' DA KALABİLMEK İÇİN PRATİK ÖNERİLER CARPE DİEM AŞKIM KAPIŞMAK



* FARKINDALIK;

Sabah kalktığınızda, sadece sahip olduklarınızı düşünün.
Sahip olduğunuz güzellikleri, pozitif şeyleri düşünün. Sağlıklıyım, elim ayağım tutuyor, gözlerimi bu sabah yine sıcacık yatağımda güzel bir güne açtım.

Yaşanılan her olayın farkına varılmalı. Kötü şeyleri kabullenmek, etkisinden daha çabuk kurtulmaya ve o olayı çözmeye yarar. Reddetmek, olayın içinde kalmak demektir. Olaydan arınmak gerek. Bu da farkındalık sağlayarak kabullenmekten geçer. Farkında olmak, bir alışkanlık değildir. Alışkanlık ezbere yapılan bir şey, oysa farkındalık bilerek yapılır.

* ŞÜKRETMEK;

Hayat da insan gibi canlıdır. Her ikisinin de neyine teşekkür edersen, daha fazlasını vermek ister.
Sabah uyanınca, sahip olduğun güzelliklerin farkında olarak aç gözlerini. Güne bir teşekkürle başla. Şükret hayata. Ve sihirli sözleri unutma.
Uyanır uyanmaz söyle: 'ŞİMDİ BURADA, HEMEN.'

Şükretmek içinde büyük, kocaman bir teşekkürü barındırır. İnsanlar gibi hayat da neyine teşekkür ederseniz, onu daha çok vermek ister size. İsyan etmek uzaklaştırır, şükretmek yakınlaştırır her şeyi bize. Teşekkür, her şeyden önce beynin en önemli ilacıdır. Yalnız bilmek ister beynimiz. Dillendirmeniz gerekir teker teker. Hatta sesli sesli söyleyin ki, iyice yayılsın. İçinizden sessizce söylediklerinizin gücü o kadar zayıftır ki, bağırmanız bile faydanızadır. Hani çok kızdığımızda karşımızdakine bağıra bağıra rahatsız olduğumuz şeyleri söyleriz ya, işte o kadar güçlü bağırmalıyız ki, kazınsın zihnin derinliklerine şükrettiklerimiz.

Aslında teşekkür ettiğimiz her şey, özgürleştiğimiz şeylerdir. Yani o şeyle ilgili kabulleniştir. Bu kabulleniş zihni güçlendirir. Artık o konuyla ilgili acı duymayız. Öyle insanlar vardır ki, başlarına gelen acılara, hastalıklara ve olaylara bile teşekkür ederler. Böylece kabulleniş başlar ve o olayla baş etmek daha da kolaylaşır.

* BAŞIMDA ŞU AN NE VAR?

Başına geleni değil, başında olanı fark et.

Başıma gelen ne? Aldatılma, iflas, işten çıkarılma vs.

Başımda olan ne? Ruh dünyam. Başına gelenleri nasıl karşılıyorsun? Olumlu mu, olumsuz mu?

Başına gelen şey kontrol dışındadır. Ruh dünyan ise senin kontrolündedir. Dışarıda lapa lapa kar yağması başına gelen bir olaydır. Oysa ona bakışın başında olandır.
Lapa lapa kar yağması başımıza gelen bir olay. O an' da bir anne ve çocuğun başında olanlar nedir sence?
Anne balkondaki çamaşırlarını düşünür, üzülür, çünkü tekrar yıkaması gerekmektedir. Çocuk ise kar nedeni ile okulların tatil edileceğini düşünür ve mutlu olur.

Başına gelenleri değil, başında olanları düşün. Olumsuz bakış açısından kurtul ve onu olumlaya çevir. Bu da ancak an' ı yaşayarak olur... An' ı yaşa. Davranışsal terapide; davranışların olumlu olabilmesi için düşüncelerinin de olumlu olabilmesi için davranışlarının da olumlu olması gerekir.

* İÇ ALGI-DIŞ ALGI

AN' da kalabilmek için, iç algıdan dış algıya geçmek gerekir.

Dışındaki somut bir şeye odaklan. Canlı cansız fark etmez. Odandaki bir fotoğrafa, dolabını ya da kapıya, bir canlıya, evindeki bir çocuğa odaklan. O zaman iç algıdan dış algıya geçiş yaparsın. Hayatta ilgi gösterilen her şey canlanır. İlgi gösterilmeyenlerse ölür. Neyle aşırı ilgiliysen ve neyle gereğinden az ilgiliysen, başına geleceklerle karşılaşacağın sorunlar bunlardan kaynakldır.

Arabanı hiç kullanmayıp otoparkta aylarca beklettiğinde, kapasitesinin üstüne çıkarak onu çok kullandığında da, dağ bayır gittiğinde de sorun yaşarsın. Evinle ilgilenmezsen (pislikten) de çok temizlersen (yorgunluktan) de hasta olursun, sorun yaşarsın.

Az ilgilendiğin kişiye karşı suçluluk hissedersin, çok ilgilendiğin kişiye ise bağımlılık geliştirirsin. Bağımlılık, bağımlı olduğun kişinin karşısında eziklik yaratır. Bu da güçsüz olmak demektir. Hayatta hiçbir şeyi 'çok' lamayın, çok ilgili veya çok ilgisiz olmayın. Bir şey ile çok ilgilenmek veya ilgisiz olmak hata getirir. Kimsenin hayatında çok birşey olmayın, bir hiç de olmayın. Kimsenin hayatında çok yer kaplama ya da kimse senin hayatında çok yer kaplamasın.

Kişi annesinin yanında evlat karısının/kocasının yanında eş olmalıdır. Sen evladının doktoru, psikologu, arkadaşı olamazsın. Evladının herşeyi OLMA. Çocuğunun herşeyi olmaya çalışmak, çocuğun özgüvenini geliştirememesine, kaybetmesine neden olur.

İnsan kendi hayatını, kendi yaşadıkça güçlenir.

1 yorum:

  1. Canım blogun ne kadar güzel, hemen takip ediyorum bana da bekliyorum :)

    YanıtlaSil