17.04.2013

% 100 DÜŞÜNCE GÜCÜ


Babamın bana aldığı ilk ve tek kitap olmasından dolayı çok severim bu kitabı. 2000 yılında beni kişisel gelişimle tanıştıran babam oldu yani. O günden sonra hep bu tarz kitaplar okudum ve hala severek okuyorum. Bu kitabı kendim için anlatıyorum. :))



İnsan kendisinin en büyük düşmanıdır.

BİR KADIN KENDİNE NASIL HÜKMEDEBİLİR?

Bir keresinde, tüm yaşamı stres dolu olumsuz bir ortamda geçmiş bir kadına danışmanlık yapmıştım. Laura hayatı boyunca düşündüğü ya da yaptığı hemen her şey için suçluluk duyduğunu kabul etmişti. Bana, kocası hiçbir uyarı da bulunmadan onu boşadığı için gelmişti. Umutsuz, çaresiz bir haldeydi. Bunun kendisi için çok büyük bir şok olduğunu söylüyordu.

'Bunun olabileceğini hiç düşünmemiştim,' dedi önce. Ancak az sonra, olaylardan kolayca etkilenen bir yapısı olduğunu kabul etti ve ne zaman bir boşanma haberi duysa, 'Koçam beni boşarsa ne yaparım?' düşündüğünü söyledi. Bu olasılığı birçok kez düşünmüş, her seferinde de terk edilmenin ve yanlızlığın dehşetini duymuştu. Daha önce bana boşanma olasığını asla düşünmemiş olduğunu söylemesine rağmen, derinlerden gelen bu korkuyu yıllardır yaşadığı ortaya çıkmıştı. Evliliğinde bu korkuyu haklı gösterecek bir şey olmamasına karşın 'korktuğu başına gelmişti.'

Zihinsel olarak aynı anda iki yöne gittiğini anlamaya başlamıştı yavaş yavaş. Bilinçli olarak boşanmayı hiç düşünmediğini iddia ederken, bilinçaltında boşanma korkusuyla doluydu. Zihninin hislerle ilgili derinliklerinde boşanmayı bir olasılık olarak kabullenmekle kalmayıp düşüncelerine de bu şekilde yön vermeye başlamış ve sonunda boşanma olayını yaşamıştı.

Laura ve ben, ona yeni bir zihinsel yapı kazandırmak gerektiği konusunda fikir birliğine vardık. Yeni bir zihinsel başlangıç yapabilmesi için psikojenez prensibini uygulayarak hayata karşı yeni bir bakış acısı kazanması gerekiyordu. Ancak nereden başlayacağını bilmiyordu. Bir kırtasiyeciye gidip kendisine büyükçe bir defter almasını önerdim. Olumsuz düşüncelerinin farkına vardıkça bunları yazmasını istedim. Daha sonra bunları analiz edecek ve olumlu karşılıklarını bulmaya çalışacaktı. Herhangi bir konuda kendisini suçlu hissettiğinde bunu da günlüğüne yazması konusunda anlaştık. Böylece her suç konusu, kendini suçlama olmaktan çıkarılıp kendini kabullenmeye dönüştürülecektir.

Aradan birkaç hafta geçti. Günlüğünü getirdiğinde, yazdığı olumsuz düşüncelerin bir kısmını tartıştık. Hayatında ki hemen her şeye karşı olumsuz düşünceler geliştirme eğiliminde olduğunu görmeye başladı. Örneğin, avukatı hisse senedine yatırım yapmasını önerdiğinde, hemen bunun parayı sokağa atmak olduğunu düşünmüştü. Arkadaşları ortam değişikliğinin onu mutlu edeceğini düşünerek tatile çıkmasını önerdiklerinde, hemen bir kaza olasılığını düşünmüştü. Yeniden evlenmek konusunda ise şöyle düşünüyordu. 'Bir daha asla evlenmeyeceğim. Uzun, yanlız bir hayat uzanıyor önümde.'

Ve şimdi, defterini okudukça Laura gülmeye başlamıştı; 'Nasıl bu kadar olumsuz olabiliyormuşum?'

Birlikte yeni, olumlu bir 'Kendini-yönetme' planı üzerinde çalıştık. Yeni bir sihinsel yapının,çatısıydı bu. Hayata olumlu bakmanın olumsuz bakmak kadar kolay ve çok daha üretken olduğunu görmeye başladı. Günlük, pek çok şeyi ortaya çıkarıyordu. Eğer siz de hoş olmayan düşünceleri aklınızdan söküp atmak istiyorsanız, bu siztemi tavsiye ederim. Bir gün Laura şöyle dedi; 'Düşündüğüm şeyler zamanla gerçeğe dönüşüyorsa, sadece gerçekleşmesini istediğim şeyleri düşünmem akıllıca olur.'

Yeni zihinsel yapının her an kullanılmaya hazır beklediğini söyleyebilmeyi isterdim, ama bu o kadar basit değildi. Eskisini söküp atmak oldukça zaman aldı. Laura nın günlüğü bir gün önce olumsuz düşüncelerle doluyken bir gün sonra yeni ve olumlu yaklaşıma sahip olmadı. Düşünce bahçesi yabani otlarla kaplıydı ve bunlar bir gecede sökülüp atılmadı. Sökülüp atılması gereken eski korkular, eski suçlulukduyguları bilinçaltının derinliklerine yerleşmişti çünkü.

Örneğin, 'hayatın artık ondan geçtiği', yeniden evlenme şansına sahip olmadığı gibi bir düşüncesi vardı. Geçmişteki başarısızlığından dolayı kendini bağışlayamıyordu bir türlü. Bazı gizli kalmış yeteneklerini bugün ortaya çıkarıp geliştirebileceğine inanmakta güçlük çekiyordu.

BİTİRİLMİŞ RESİM ÜZERİNDE ÇALIŞMA

Böylece, yeni bir amaç listesi oluşturduk ve bitirilmiş resim diye adlandırdığım şey üzerinde çalışmaya başladık. Bugünkü yanlızlığını, suçluluk duygularını ve yetersizliğini düşünmek yerine tüm dikkatini yaşamayı arzuladığı yaşam biçimine vermeye başladı. Ne zaman eski olumsuz yanıtlar ortaya çıksa kenidlerini yavaş yavaş etkisizleştiren olumlu yanıtlara karşılaştılar. Olumlu yaklaşımlar giderek güçlendi ve nihayet olumsuz biçimleri yendi.

Laura günlüğünün arka tarafına amaçlarını şöyle sıralamıştı.
1-) Kendini ifade etmek
2-) Arkadaşlık
3-) Mutlu bir evlilik

Bugün, tüm bu amaçlarının gerçekleştiğini söylemekten mutluyum.Oysa Laura onları ilk kez yazdığı zaman hepsinin olanaksız göründüğünü söylüyordu.

Laura şimdi, bir zamanlar dansa sarıldığı arzu ve şevkle yağlı boya resme başlayan usta bir sanatçı. Geçenlerde açtığı kişisel sergiyi gezerken bir çok taplosunun 'satıldı' etiketi taşıdığını gördüm. Resimleri büyük ilgi topluyor ve sürekli talep ediliyor. Kafasını kendinden ve sorunlarından kurtardığından beri de dostluğu aranan bir kişi oldu. İşi nedeniyle sanat cevrelerinde bir çok ortak zevkleri olan arkadaşlar edindi. İkinci amacının ilkinin bir yan ürünü olarak gerçekleştirdiği söylenebilir.

Çalışması sürerken, güzel tablolarından etkilenip kendisine yaklaşan dul bir ressamla tanıştı. Adam bir arkadaşına ' Onu mutlaka tanımalıyım.' demişti. 'Tabloları yaşama duyduğu çoşkulu sevgiyi yansıtıyor. Resimlerini seyrederken öylesine haz duyuyor ki insan; harika bir kadın olmalı bu....'

Tanıştılar ve daha ilk görüşte birbirlerinden hoşlandılar. Altı ay içinde evlendiler ve bugün mutlu olup olmadıklarını sorduğum da bana, ' Adeta cennette yaşadıklarını' söylüyorlar.

Evet, üçüncü amaç da gerçekleşmişti. Size Laura nın önceki ve sonraki resimlerini gösterebilmeyi isterdim. Bugün o ilk karşılaştığım kadın değil asla. Artık geçmişe bakmıyor, kin duymuyor ya da kendisini suçlamıyor. Zihinsel yapısını düzenlediği zaman, dünyasını her açıdan yeniledi. Kendisi için belirlediği amaçlar, hakkında konuştuğumuz zihinsel kalıplardı. Evrensel Düşünce hepsini doldurdu.

KENDİNİ-YÖNETME,

1-) Amaçlarınızı yazın.
2-) Amaçlarınızı dikkatle değerlendirin, Onları gerçekten elde etmek istiyor musunuz?
3-) Amaçlarınızı benimseyin.
4-) Amaçladığınız dünyada yaşadığınızı hayal edin.
5-) Amaçladığınızın asla tersini düşünmeyin. Gözlerinizi hedeften ayırmayın.
6-) Amaçlarınızı günlük olarak kabul edin; anları gerçekleştirme yolunda her gün size sunulan adımları atın ve amacınıza ulaşın.

Benim için ilgimi çeken sayfa. Ben bu kitabı ikinciye okumaya başladım. Sizde okumak isterseniz tavsiye ederim.

facebook tan takip etmek için: yağmurun dünyası











 

6 yorum:

  1. 'Düşündüğüm şeyler zamanla gerçeğe dönüşüyorsa, sadece gerçekleşmesini istediğim şeyleri düşünmem akıllıca olur.'bundan sonra gerçekleşmesini istediğim şeyleri ajandama yazmaya başlayacağım yazı için teşekkürler,kişisel gelişim kitaplarından pek hazzetmesem de okuyasım geldi şuan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. konunun ana temasını almışsınız güzel bir yorum teşekkür ederim..

      Sil
  2. çook eskilere gittim benimde üniversiteydrykrn severek okduğum bir kitaptı öyle ki ev arkadaşalarım arasında sırayla okuyabilmek adına kura çekmiştik...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eskiyi yadetmek olmuş benim içinde sizin içinde :))

      Sil
    2. Bu tarz kitaplar artık o kadar çok yazılıyor ki ağzı olan konuşuyora döndü olay. Oysa bu kitap gerçekten güzel ve okunması gerekenler arasında. Hatta başucu kitabı olarak tekrar tekrar okunması gerekenler arasında :)

      Sil
  3. okuduğum ve sevdiğim kitaplardan biridir.Sevgilerimle...

    YanıtlaSil