17.03.2014

PEYGAMBER EFENDİMİZ DEN KISSALAR-1


İki cihan güneşi sevgili Peygamber'imiz anlatıyor:

'Arkadaşlar az önce yanımdan ayrılan Cebrail 'Ey Muhammed (S.A.V.)! Seni insanlığa aydınlık yolu göstermek üzere hak Peygamber olarak gönderen Allah'a and olsun ki' diye söze başlayarak bana şu ibret dolu hikayeyi nakletti:

Vakti zamanında bir mümin dünyadan el etek çekerek deniz ortasında ıssız bir adaya yerleşir. Burada insanlardan ve dünyalık işlerden uzak, ibadet etmeye koyulur. Bir süre ibadet ettikten sonra acıkmaya ve susamaya başlar. Ama nerede? Adada yalçın kayalarla, kıyıyı döven azgın acı deniz suyundan ve bir de kendinden başka bir nesne yoktur. 

Günler haftaları, haftalarda ayları kovalarken abid kişi gittikçe güç ve taakatten düşmeye başlar. Bu arada benzi solan, yüzü sararan abid ibadetlerin ardından durmadan, 'Ey Rabb'im bana yiyecek ve içecek bir şeyler ihsan et ki, ibadet etme gücümü kaybetmeyeyim' diye Allah'a yalvarıp yakarır.

Günlerden bir gün kudretine nihayet olmayan Allah yalçın kayalar arasından buz gibi soğuk, şerbet gibi tatlı bir kaynak fışkırtır ve etrafında kor gibi narlarıyla boy salmış koca bir nar ağacını dalgalandırarak O'nun bu dileğini yerine getirir.

Abid, artık bütün gün ibadet ettikten sonra kaynağın başına iner, nar ağacından tek narını koparıp yer ve abdestini alarak tekrar namaz kılmaya koyulur. Namazlarının ardından da 'Ey Rabb'im! Canımı secde ederken al, beni öldürüp de cesedimi toprak içinde çürütme, beni kıyamete kadar secde etmekten mahrum bırakma' diye dua eder. Bu böyle tam beş yüz yıl sürüp gider. Nihayet bir gün Yüce Allah dileğine uygun şekilde ruhunu telim alır.'

Bundan sonrasını Cebrail şöyle anlatıyor:

'Gerçekten biz o ıssız adaya iniş ve çıkışlarımızda gerçek Allah bağlısı mümin secdeye kapanmış, Allah'ı zikrederken gördük. Kıyamet kopup bütün insanlar dirilerek mahşer toplantısına getirdiklerinde onu yine ilahi sırlara dalmış ibadet eder bulacağız. Herkes bir bir ALLAH'ın huzuruna çıkarak hesaba çekilirken oda gelecek. Yüce Allah ona şöyle seslenecek:

'Ey Abid kulum, seni yaygın rahmetim sayesinde cennete sokuyorum,buyur gir.'

Abid şöyle cevap verecek:

'Hayır ey Rabb'im! Amelim sayesinde cennete girmeye hak kazandım.'

Allah:

'Ey melekler, kulumun işlediği ibadet ve amellerle kendisine ihsan ettiğim nimetleri bir bir karşılaştırın.'

Abidin amelleri ile Allah'ın kendisine verdiği nimetler karşılaştırılarak ölçü ve tartıya vurulacak. Bir tek gözü beş yüz yıldan ağır basacak. Geri kalan diğer nimetlere karşılık ibadet düşmeyecek.

Ardından Allah:

'Bu kulumu cehenneme atın' diye emredecek.

Abid:

'Ey Rabb'im, yanılmışım, bağışla. Yaygın rahmetin sayesinde cennete girebilirim elbette' diye haykıracak.

Allah:

'Onu buraya getiriniz.'

Abid, Allah huzuruna varacak, duracak.

Allah:
'Ey kulum, seni yoktan kim var etti?'

Abid:

'Sen Ey Rabb'im!'

Allah:

'Bu var etme olayı senin amelinle mi, yoksa benim geniş ve yaygın rahmetimle mi meydana geldi?'

Abid:

'Şüphesiz ki senin rahmetinle.'

Allah:

'Beş yüz yıl gibi uzun bir süre sana ibadet etme gücünü veren kim? Issız adada seni tatlı suyla, her gün narla besleyen kim? Ve yine secde ederken ruhunu teslim alan kim?'

Abid:

'Sensin Ey Rabb'im!'

Allah:

'İşte bütün bunlar benim geniş ve yaygın rahmetim sayesinde meydana gelmiştir. Bunları kabul ettikten sonra mesele kalmadı. Şimdi doğru cennete...'

Cebrail sonunda:

'Ya Muhammed (S.A.V.)! her şey ALLAH'ın rahmetiyledir.' der.


Allah de ötesini bırak kitabından 

3 yorum:

  1. çok çok güzel gözyaşlarıyla okudum allah razı olsun paylaşımın için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sizden de Allah razı olsun güzel yorumunuz için :)) çok mutlu oldum

      Sil
  2. Ne güzel bir paylaşım. Çok etkilendim tüylerim ürperdi. Teşekkürler faydalı ve eğitici bilgiler için. Bu arada bloğunuzu blog yazarları platformunda keşfettim ve sosyal medya platformlarından takibe aldım. Benimde yaşam bloğum var. ziyaret ederseniz çok sevinirim :) Sevgilerimle (apaydindunyam.blogspot.com)

    YanıtlaSil