Paranoid Kişilik
Bozukluğu;
Paranoid kişilik bozukluğu olan bir kişi, oldukça şüphecidir;
çoğu zaman kendini tehdit altında hisseder. İnsanların güvenilmez ve art
niyetli olduğuna inanır. Bu şüpheler, eşinin sadakati ya da devlet komploları
vb. şeklinde olabilir. Genelde, insanların istismar edici olduklarına ve
kendisine zararı dokunabileceğine inanır.
Şizoid Kişilik
Bozukluğu;
Bu tanı grubundaki kişiler, sosyal ilişkilerden ayrılma
konusunda uyumlu bir örüntü gösterir. Hiç arkadaşları ve romantik ilişkileri
olmadığı halde hayatlarından memnun olduklarını ifade ederler. Kendi başına
hareket etmekten ve yalnızlıktan hoşlanırlar. Şizoid kişilik bozukluğuna sahip
bir çalışanın, birlikte çalıştığı bir iş arkadaşı bile olmayabilir, tek başına çalışmayı
gerektiren işler idealdir.
Şizotipal Kişilik
Bozukluğu;
Bu kişiler, yaşamı ve olayları açıklamak için tuhaf ve
sihirli fikirlere sahiptirler. Sihire, gaipten gelen haberlere ve telepatiye
inanırlar. Yağmurun yağmasını, yöneticisinin etrafında dönen nazar ve
uğursuzluğa dayandırabilir ya da gök gürlemesi ve şimşek çakması sırasında
çıkan seslerin nazarın işareti olduğunu söyleyebilir. Nazara karşı yapılacaklar
konusunda başka insanlardan yardım ister.
Antisosyal Kişilik
Bozukluğu;
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bir kişi, kendisi çok az
sıkıntı duyarken, dürtüsel ve kendini tatmin etmeye yönelik davranışları ile
diğer kişilere zarar verir. Bu tanı grubunda ki bireyler, sosyal bir
etkileşimin sonucu olmadan da karmaşa ve iç sıkıntısı yaşayabilirler.
Başkalarının haklarına karşı saygısızlık antisosyal kişilik bozukluğunun özünü
oluşturur. Yalancılık ve dolandırıcılık gözlenir. İstedikleri herhangi bir şeyi
elde edebilmek için suç işleyebilirler. Yaptıklarından dolayı vicdan azabı ya da
suçluluk duymazlar; duysalar bile düşük düzeydedir.
Sınırda (Borderline)
Kişilik Bozukluğu;
Sınırda kişilik bozukluğunun temel özellikleri, kişilerarası
ilişkilerde istikrarsızlık ve belirgin bir dürtüsellik ‘aklına eseni’ yapmadır. Sınırda kişilik bozukluğuna
sahip bireyler, sevdikleri tarafından terk edileceklerine ve bunun üstesinden
gelemeyeceklerine inanırlar. Herkesi ya çok iyi ya da çok kötü olarak
algılarlar. Kişileri değerlendirmede gri renkler yoktur. Kendilerini zorlayıcı
bir yaşantıları olursa, dürtüsel (anlık) bir davranışla kendi kendilerini
yaralarlar.
Histerionik Kişilik
Bozukluğu;
Bu gruptaki kişiler, yoğun duygusallık ve dikkat çekme
davranışı ile öne çıkarlar. Flörtçüdürler. Yaşamlarının eğlenceli bir parti
gibi olmasını isterler. Elbiseleri ve eylemleri ile dikkatleri üzerine çekerler
ve genellikle duyguları yüzeyseldir.
Narsisistik Kişilik
Bozukluğu;
Gösterişli bir tavır, beğenilme ve hayranlık duyulma
ihtiyacı ve empati yoksunluğu narsisistik kişilik bozukluğuna sahip bireylerin
temel özelliklerindendir. Narsisistik kişilik bozukluğu olan bireyler, sürekli
olarak kendi yetenekleri ve başkalarının kendisine gösterdiği değer hakkında
düşünürler. Başkaları onları onaylamadığında; kendileriyle ilgili ‘şişkin
egolarını’ kabul etmediğinde de canları aşırı derecede yanar.
Kaçınan Kişilik
Bozukluğu;
Kaçınan kişilik bozukluğuna sahip çalışanlar, yöneticileri
ile bir sorun yaşarlarsa, kendilerini ezik hissederler, konuyu açıklığa
kavuşturma çabası yerine adım atmayı tercih ederler ya da örneğin kendilerini
bir daha böyle bir duruma düşürmeyeceklerine dair yemin ederler.
Bağımlı Kişilik
Bozukluğu;
Bu grupta yer alan bireyler, kendilerini, kendi başlarına
bir işi yapabilme becerisine sahip olmadıklarına ikna ederler. Kendilerini
beceriksiz biri olarak gösterir ve sürekli olarak başkalarının yardımına
ihtiyaç duyarlar. Başkalarına sıkıca tutunur ve önemli karar vermeleri
gerektiğinde zorlanırlar. Öğüde ve desteğe ihtiyaç duyarlar.
Obsesif-Kompülsif
Kişilik Bozukluğu;
Bu kişiler, düzen, her işin mükemmel olması, zihinsel ve
kişilerarası kontrol ile meşguldürler ve giderek bu konularla ilgili olarak,
esneklik, açıklık ve yeterlilikleri azalır. Sıkı bir kontrol rutininin dışına
çıkmamaları gerektiğine inanırlar. Bir görevi üstlendiklerinde, ayrıntılara
takılarak bütünü kaçırırlar.
Kaynak: Endüstriyel
Klinik Psikoloji ve İnsan Kaynakları Yönetimi
İlginç bir yazıydı gerçekten, paylaşımınız için teşekkürler:)
YanıtlaSil