iyileşmek istiyorsanız öncelikle hayatınızın sorumluluğunu alarak başlamalısınız. Çevrenize şöyle bir bakın, kızdığınız, ayıpladığınız herkese, her şeye bir kez- daha bakın. işte sizin eseriniz budur. Aslında dışarıda ve içeride suçlanacak kimse yoktur. Evrende aynı frekanstaki, aynı duş seviyesindeki varlıklar aynı düzlemde bir araya gelir.
KURAL 1: Cümlenin içeriğindeki her bir kelime olumlu bir anlam taşımalıdır. Düşüncelerin net, sade ve anlaşılır olmalıdır. Ah birde istemek fiiline dikkat et.
KURAL 2: İstemek fiili bir eylem doğurmaz yada bir seçim yapmaz. İstemek fiili seni sadece istek halinde bırakır.
"Mutlu olmayı seçiyorum, kabul ediyorum."
Sakın gelecek Zaman kipindeki -Cek, -Cak' 1 ara aldanma. Onlar, hiç Uzanan ayacağın hep gelecekte kalacak eylemler yaratırlar.
KURAL 3: Eğer şimdide yaratmak istiyorsan şimdiki ya da geniş zamanda cümleler kullamalısın. Her şey çok güzel olacak yerine Her şey çok güzel oluyor demelisin.
AMA ile başlayan cümleler mazeret bulmak için yaratılmış oyunlardan başka bir şey değildir.
Ben değerliyim.
Bedenimi seviyorum.
Kendime ilgi ve şefkat gösteriyorum.
Ailemi seviyorum ve onlara değer veriyorum.
Mutlu olmayı seçiyorum.
Hayatımın tek sorumlusu benim.
Duygularını bastırmak yerine olduğu gibi yaşayıp kendine bakabilsen. Bu duruma sebep olan şey öncelikle Onları BASKILAMAN'dır.
Mesela üzüldüğünde başkalarına kızmak yerine seni bu duyguya sürükleyen düşünce ve inançları izleyerek kendinle yüzleşebilirsin. Her yüzleşme sana özgürlük getirirken seni öz' öne daha da yakınlaştıracaktır.
Oysaki içindeki savaş, sen görmesen de dış dünyanı olumsuz yönde etkiliyor. Kim savaşan bir ruhla birlikte olmak ister ki? Ne kadar gizler sen gizle dışarıdaki herkes bu savaşın farkında ve onlarda sana savaş açıyorlar.
Mina, kendini bağışla. Bağışla ki olanı olduğu gibi kabul edebilecek güce erişebilesin. Unutma ki tüm duygular senin rehberlerindir.
Duygularını yargısız izlediğinde sana ne öğretmek istediklerini görebilirsin. Hatta zihnine ekilen düşünce ve yargılara duygular sayesinde kolaylıkla erişebilirsin. Onları izlediğinde ve onlara karşı yargısız olduğunda özgür kalabileceksin ve BEN ile buluşabileceksin.
Dışarıdaki dünya senin yansımandır Olan olaylar, hayatına giren insanlar iç dünyanın yansımasından başka bir şey değildir. SEN KENDİNİ KABUL ETTİĞİNDE ONLAR DA EDECEKTİR.
KABUL ET, AFFET VE SEV...
Kendimi ve deneyim kdiğim tüm duygularımı kabul ediyorum ve bağışlıyorum. Her şey olması gerektiği gibi oluyor. Şükürler olsun!
Beden, ruh ve zihin ayrılmaz bir bütündür. Zihinsel ve duygusal dünyamızda yaşanan sıkıntılar çözümlenemez, fark edilemez ve kabul edilemez duruma geldiğinde beden kırmızı ışık yakar. Hastalıklarımızın da kaynağı zehirli düşüncelerimiz, inançlarımız, korkularımız ve küskünlüklerimiz, Çözümlenmemiş, tıkanıp kalmış, bastırılmış duygularımız fiziksel bedenimizde hastalık olarak tezahür eder.
Rahat bir yere oturdum ve gözlerimi kapattım. Zihnimden tüm düşüncelerin akıp geçmesine izin verdim. Heyecanımı ve korkumu dindirdim, NÖTR olmak için ne gerekiyorsa yaptım.
Derin derin nefesler.. Her bir nefesle hücrelerim canlanıyor ve güçleniyordu.
Tırtıl, zamanı geldiğinde derisi kalınlaşmaya başlar ve kendisini bir yaprağın sapına baş aşağı asar.
Burada kozasını oluşturur. Ve yine zamanı geldiğinde kazasında bir delik açar. Yavaş yavaş saatlerce kozasını açmaya devam eder. Bu mücadele sayesinde yaşam sıvısı kelebeğin bedeninden kanatlarına doğru akar.
kelebek bu şekilde kazadan kurtulduğu anda uçmaya hazır olacaktır. Ancak kazaya dışarıdan bir müdahale olur ve mücadelesini gerçekleştirmeden özgür kalırsa gelişemeyen kanatlarıyla hayata gözlerini çok erken bir zamanda kapar.
Karşına çıkan sanal engeller, zorluklar, sınavlar sana seni anlatmak , sana senin potansiyelini göstermek içinken sen onlardan kaçıyorsun.
Olanı olduğu gibi kabul ediyorum.
Olanların ben'in bir yansıması olduğunu biliyorum ve idrak ediyorum.
Tüm ben'leri oldukları gibi kabul ediyor ve bağışlıyorum.
Benlerinde yüzleşip ben'lerimle bir oluyorum.
Birlikte oluyorum. Olmak birlikteliktir.
Olanı olduğu gibi kabul ediyor ve teslim oluyorum.
KURAL 1: Cümlenin içeriğindeki her bir kelime olumlu bir anlam taşımalıdır. Düşüncelerin net, sade ve anlaşılır olmalıdır. Ah birde istemek fiiline dikkat et.
KURAL 2: İstemek fiili bir eylem doğurmaz yada bir seçim yapmaz. İstemek fiili seni sadece istek halinde bırakır.
"Mutlu olmayı seçiyorum, kabul ediyorum."
Sakın gelecek Zaman kipindeki -Cek, -Cak' 1 ara aldanma. Onlar, hiç Uzanan ayacağın hep gelecekte kalacak eylemler yaratırlar.
KURAL 3: Eğer şimdide yaratmak istiyorsan şimdiki ya da geniş zamanda cümleler kullamalısın. Her şey çok güzel olacak yerine Her şey çok güzel oluyor demelisin.
AMA ile başlayan cümleler mazeret bulmak için yaratılmış oyunlardan başka bir şey değildir.
Ben değerliyim.
Bedenimi seviyorum.
Kendime ilgi ve şefkat gösteriyorum.
Ailemi seviyorum ve onlara değer veriyorum.
Mutlu olmayı seçiyorum.
Hayatımın tek sorumlusu benim.
Duygularını bastırmak yerine olduğu gibi yaşayıp kendine bakabilsen. Bu duruma sebep olan şey öncelikle Onları BASKILAMAN'dır.
Mesela üzüldüğünde başkalarına kızmak yerine seni bu duyguya sürükleyen düşünce ve inançları izleyerek kendinle yüzleşebilirsin. Her yüzleşme sana özgürlük getirirken seni öz' öne daha da yakınlaştıracaktır.
Oysaki içindeki savaş, sen görmesen de dış dünyanı olumsuz yönde etkiliyor. Kim savaşan bir ruhla birlikte olmak ister ki? Ne kadar gizler sen gizle dışarıdaki herkes bu savaşın farkında ve onlarda sana savaş açıyorlar.
Mina, kendini bağışla. Bağışla ki olanı olduğu gibi kabul edebilecek güce erişebilesin. Unutma ki tüm duygular senin rehberlerindir.
Duygularını yargısız izlediğinde sana ne öğretmek istediklerini görebilirsin. Hatta zihnine ekilen düşünce ve yargılara duygular sayesinde kolaylıkla erişebilirsin. Onları izlediğinde ve onlara karşı yargısız olduğunda özgür kalabileceksin ve BEN ile buluşabileceksin.
Dışarıdaki dünya senin yansımandır Olan olaylar, hayatına giren insanlar iç dünyanın yansımasından başka bir şey değildir. SEN KENDİNİ KABUL ETTİĞİNDE ONLAR DA EDECEKTİR.
KABUL ET, AFFET VE SEV...
Kendimi ve deneyim kdiğim tüm duygularımı kabul ediyorum ve bağışlıyorum. Her şey olması gerektiği gibi oluyor. Şükürler olsun!
Beden, ruh ve zihin ayrılmaz bir bütündür. Zihinsel ve duygusal dünyamızda yaşanan sıkıntılar çözümlenemez, fark edilemez ve kabul edilemez duruma geldiğinde beden kırmızı ışık yakar. Hastalıklarımızın da kaynağı zehirli düşüncelerimiz, inançlarımız, korkularımız ve küskünlüklerimiz, Çözümlenmemiş, tıkanıp kalmış, bastırılmış duygularımız fiziksel bedenimizde hastalık olarak tezahür eder.
Rahat bir yere oturdum ve gözlerimi kapattım. Zihnimden tüm düşüncelerin akıp geçmesine izin verdim. Heyecanımı ve korkumu dindirdim, NÖTR olmak için ne gerekiyorsa yaptım.
Derin derin nefesler.. Her bir nefesle hücrelerim canlanıyor ve güçleniyordu.
Tırtıl, zamanı geldiğinde derisi kalınlaşmaya başlar ve kendisini bir yaprağın sapına baş aşağı asar.
Burada kozasını oluşturur. Ve yine zamanı geldiğinde kazasında bir delik açar. Yavaş yavaş saatlerce kozasını açmaya devam eder. Bu mücadele sayesinde yaşam sıvısı kelebeğin bedeninden kanatlarına doğru akar.
kelebek bu şekilde kazadan kurtulduğu anda uçmaya hazır olacaktır. Ancak kazaya dışarıdan bir müdahale olur ve mücadelesini gerçekleştirmeden özgür kalırsa gelişemeyen kanatlarıyla hayata gözlerini çok erken bir zamanda kapar.
Karşına çıkan sanal engeller, zorluklar, sınavlar sana seni anlatmak , sana senin potansiyelini göstermek içinken sen onlardan kaçıyorsun.
Olanı olduğu gibi kabul ediyorum.
Olanların ben'in bir yansıması olduğunu biliyorum ve idrak ediyorum.
Tüm ben'leri oldukları gibi kabul ediyor ve bağışlıyorum.
Benlerinde yüzleşip ben'lerimle bir oluyorum.
Birlikte oluyorum. Olmak birlikteliktir.
Olanı olduğu gibi kabul ediyor ve teslim oluyorum.
cooooook güzel bir post, bunu mutlaka uyguluyacagim, özellikle kendini affet bölümüde cok önemli, sürekli kendimizi sucluyoruz, sunu söyle yapsaydim, bunu böyle yapsaydim, ama hersey olacagi gibi olmus zaten ;)
YanıtlaSilTeşekkürler her gün beklerim :))
YanıtlaSil