Okuduğum en güzel kitaplardan bir tanesi UMUDUNU KAYBETME. Geçenlerde paylaştığım post üzerine yazılan yorumda kitabın ismi geçti. Benimde hatırlamama Sebep oldu. Sizlerin de seveceğinizi düşünüyorum.
Amaca giderken önemli olan Yalnızca ona ulaşmak değil, onun peşinde giderken yaşadığın süreçten zevk almaktır.
Firavun ile Musa peygamber bir iddiaya tutuşur. Musa peygamber Rabb'inin istemesi halinde Nil nehrini tersten akıtacağını belirtir. Firavun da aynı şeyi yapabileceğini iddia eder. Bunun üzerine, Firavun'un iddiasını gerçekleştiremeyeceğini düşünen Musa Peygamber, şayet bunu başaramazsa inkârından vazgeçmesin şart koşar. Firavun kabul eder ancak ondan bir gün süre ister. Musa peygamber tamam deyip evine gider ve ertesi gün buluşma yerine geldiklerinde Nil nehrinin tersten aktığını görür. Çok şaşıran Musa peygamber Rabb'ine bunun nedenini sorar. Allah,
"Sen uyurken 0 bana nehri tersten akıtmam için dua ediyordu. Ben herkesin duasını kabul ederim" diye cevap verir.
"Duygu ve düşünceden gelen dua gereklidir; ancak eylemsel dua daha gereklidir."
Microsoft'a iş başvurusunda bulunan bir adamın hikayesini belki biliyorsunuzdur. 'Adamımız temizlik işi için bilgisayar şirketine iş başvurusunda bulunur. Bütün mülakat olumlu geçerken ondan bir e- posta -adresi isterler.
Adamımız e- posta adresinin olmadığını ve bilgisayardan anlamadığını belirtir. İnsan kaynakları e- posta adresi alabilecek kadar bilgisayar bilgisi olmayan bir kişinin şirketleri için yeterli donanımda olamayacağını düşünüp onu işe almaktan vazgeçer.
Adamımız da ticaret yapmaya karar verir. Bir şekilde şansı yaver gider ve işi zamanla büyütür. Daha sonra şirketleşir. Ve tabii insanların dikkatini çeker. Onun kısa zamandaki ticari başarısını merak eden bir gazeteci kendisiyle röportaj yapar
Röportajın sonunda ondan, yayınlamadan önce kendisine röportaj gönderebilmek için e- posta adresini ister. Adamımız doğal olarak hala e- posta adresi sahibi değildir ve e- post adresinin olmadığını söyler.
Gazeteci şaşırır ve;
"E- posta adresi kadar basit bir bilgiye sahip olmadan buralara kadar gelmişsiniz, demek tersi olsa kim bilir ne olurdu?" der.
Adamımızın Cevabı basittir:
"Microsoft'da temizlikçi olurdum."
Hayat bazen bize isteklerimizi değil de tersini sunduğunda hatta dayattığında bunun mutlaka bir nedeni olduğunu unutmayalım.
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır.
Cemal Granada:
Bir gün Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi, arkadaşı Vasıf Çınar'ın biraz canını sıkmış olmalı ki , Atatürk'e şöyle seslendiğini duydum:
'Paşam... Tarihle uğraşıp kafanı yorma.. 19 Mayıs'ta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın?"
Atatürk Vasıf Çınar'ın, bu samimi konuşmasına gülümseyerek şu karşılığı verdi:
'Ben çocukken fakirdim. iki kuruş elime geçince bunun bir kuruşuna kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarının hiçbirisini yapamazdım."
Kelimelerin gücünü bilmeden insanı anlamak mümkün değildir.
. Konfüçyüs
Ve bunlara benzer bir çok güzel anlatım kitapta mevcuttur. Okumanızı tavsiye ederim...
Amaca giderken önemli olan Yalnızca ona ulaşmak değil, onun peşinde giderken yaşadığın süreçten zevk almaktır.
Firavun ile Musa peygamber bir iddiaya tutuşur. Musa peygamber Rabb'inin istemesi halinde Nil nehrini tersten akıtacağını belirtir. Firavun da aynı şeyi yapabileceğini iddia eder. Bunun üzerine, Firavun'un iddiasını gerçekleştiremeyeceğini düşünen Musa Peygamber, şayet bunu başaramazsa inkârından vazgeçmesin şart koşar. Firavun kabul eder ancak ondan bir gün süre ister. Musa peygamber tamam deyip evine gider ve ertesi gün buluşma yerine geldiklerinde Nil nehrinin tersten aktığını görür. Çok şaşıran Musa peygamber Rabb'ine bunun nedenini sorar. Allah,
"Sen uyurken 0 bana nehri tersten akıtmam için dua ediyordu. Ben herkesin duasını kabul ederim" diye cevap verir.
"Duygu ve düşünceden gelen dua gereklidir; ancak eylemsel dua daha gereklidir."
Microsoft'a iş başvurusunda bulunan bir adamın hikayesini belki biliyorsunuzdur. 'Adamımız temizlik işi için bilgisayar şirketine iş başvurusunda bulunur. Bütün mülakat olumlu geçerken ondan bir e- posta -adresi isterler.
Adamımız e- posta adresinin olmadığını ve bilgisayardan anlamadığını belirtir. İnsan kaynakları e- posta adresi alabilecek kadar bilgisayar bilgisi olmayan bir kişinin şirketleri için yeterli donanımda olamayacağını düşünüp onu işe almaktan vazgeçer.
Adamımız da ticaret yapmaya karar verir. Bir şekilde şansı yaver gider ve işi zamanla büyütür. Daha sonra şirketleşir. Ve tabii insanların dikkatini çeker. Onun kısa zamandaki ticari başarısını merak eden bir gazeteci kendisiyle röportaj yapar
Röportajın sonunda ondan, yayınlamadan önce kendisine röportaj gönderebilmek için e- posta adresini ister. Adamımız doğal olarak hala e- posta adresi sahibi değildir ve e- post adresinin olmadığını söyler.
Gazeteci şaşırır ve;
"E- posta adresi kadar basit bir bilgiye sahip olmadan buralara kadar gelmişsiniz, demek tersi olsa kim bilir ne olurdu?" der.
Adamımızın Cevabı basittir:
"Microsoft'da temizlikçi olurdum."
Hayat bazen bize isteklerimizi değil de tersini sunduğunda hatta dayattığında bunun mutlaka bir nedeni olduğunu unutmayalım.
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır.
Cemal Granada:
Bir gün Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi, arkadaşı Vasıf Çınar'ın biraz canını sıkmış olmalı ki , Atatürk'e şöyle seslendiğini duydum:
'Paşam... Tarihle uğraşıp kafanı yorma.. 19 Mayıs'ta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın?"
Atatürk Vasıf Çınar'ın, bu samimi konuşmasına gülümseyerek şu karşılığı verdi:
'Ben çocukken fakirdim. iki kuruş elime geçince bunun bir kuruşuna kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarının hiçbirisini yapamazdım."
Kelimelerin gücünü bilmeden insanı anlamak mümkün değildir.
. Konfüçyüs
Ve bunlara benzer bir çok güzel anlatım kitapta mevcuttur. Okumanızı tavsiye ederim...
çok güzelmiş kitab okumak istedim şimdiden
YanıtlaSilyorumunuz için teşekkürler :))
Silhakkaten nekadar güzel bir kitapmış ya
YanıtlaSilyorumunuz için teşekkürler :))
Sil