2014 yaz tatilinde okuduğum güzel bir kitap. Hem spor öğretmeni hem de diyetisyen olarak çalışıyor. Biggest Loser yarışmasında bir çok kişiyi Zayıflatıyor. Çok güzel bir kitap daha çok iradeden bahseden ve birşeyleri başarmak için Azim ve çaba gerekli diyor.
Kendinize bir iyilik yapın; gözlerinizi açın, dikkatinizi verin sorumluluk alın ve aynı hataları tekrarlayıp durmamak için geç olmadan hayatın verdiği dersleri öğrenin.
' Tutum ve İnançlarınız, gerçekliğinizi yaratır.
Tutumlarınızı ve tavırlarınızı, size hizmet edecek şekilde nasıl düzenleyebilirsiniz?
# Günlük tutmayı deneyin.
Kendinizi nasıl gördüğünüzü değiştirmek kolay değildir. Eğer kayıp, başarısızlık ya da reddedilmeyi deneyimleyerek ya da tembel, ezik ya da bunun gibi olumsuzluklara sahip biri olduğunuza inanarak büyüdüyseniz, bu inançları yıkmak zordur çünkü bundan başka arka plan ve referansınız yoktur. Ancak size yemin ederim ki kendinize dair sahip olduğunuz sınırlayıcı fikirler ne olursa olsun hepsi gerçek dışıdır. Herhangi bir sebepten ötürü hayatınızın erken döneminde bu hikayeyi kabul ettiniz ve siz onun doğruluğuna inandığınız için de bu hikaye kendisini tekrarlayıp duruyor.
Eğitim, zaman, pratik ve sabır.
SİZ BECERİKLİ OLAN FARE OLUN.
Peyniri kim kaptı isimli harika bir kitap vardır. Kitabın adı, Labirentte farelerle yapılmış bir deneyden gelir. Fareler haftalar boyunca . her gün labirentlerde koşar ve hep aynı yerde bir parça peynir bulurlar. Bir gün araştırmacılar peyniri yerinden kaldırırlar. Farelerin bazıları Çıldırırlar; peynirin durması gereken yere gider, duvarları tırmalar Ve 0 alanı daireler çizerek yürürler. Çıldırmakla çok meşgul oldukları için yeni yerinde duran peyniri asla bulamazlar. Gerçek hayatta bunun anlamı açlık ve ölümdür; diğer bir deyişle farelerin uğruna çıldırdıkları şeyin ta kendisi.
Bu farelerden bazılarıysa tamamen farklı tepki gösterirler. Peyniri, bolmayı umdukları yerde bulamayınca bir süre durup bekler ve iz sürerek geriye giderler, etrafı koklarlar ve peyniri buluncaya dek Altarnetif rotaları deneyimlerler.
Siz hangi fare olacak sınız?
"Hayat soluğunu kesmeyi hiç bırakmayacak. Ya kendini toplayıp savaşır ve bu köşeden kurtulursun ya da kaburgalarını kırarım"
"Her gün sizi korkutan bir şey yapmalısınız'demiştir Eleanor Roosevelt
Hayat tersine işleri şöyle ki güvende olmanın peşine ne kadar düşersen, o kadar azını elde edersin. Ancak fırsatların peşinde ne kadar koşarsan arzuladığın güvenceyi o oranda yakalarsın.
BRIAN TRACYİLHAM VEREN, KONUŞMACI - YAZAR
Başarısızlıkla sonuçlanabilecek bir konuda risk almayı düşündüğünüzde, aklınızdan Çıkarmamanız gereken ilk şey kazansanız da kaybetsenizde değerli olduğunuzdur.
Tüm ilişkileriniz, kendinizle olan ilişkilerinizin aynısıdır.
"Kimseyi dış görünüşüne göre yargılama" Şunu bilin ki mutlu, halinden memnun bir kişi, diğer insanlara saldırmaya, Onları aşağılamaya ve küçük görmeye ihtiyaç duymaz.
Bu kitabın şu küçük bölümünden bir şeyi alıp hayatınıza katmanızı istiyorum: Sizin 0 iyi insanlardan biri olmanızı istiyorum, böylece hayat r a p da size iyi yüzünü gösterecek. insanları yargılamayin, Nefret yüklü biri olmayın . Dedikodu yaparak, insanları sınıflandırarak ve onları aşağılayarak değerli Zamanınızı ve enerjinizi harcarsınız ve olumsuzluğu kendinize çekersiniz. Sizi ve hayatınızdaki her şeyi içine çekecek bir kara delik yaratırsınız.
Kendinize inanmayı öğrenmek, içinizdeki gücü serbest bırakmak için atmanız gereken en önemli adımdır. Size gerek kilo vermek, gerekse hayatınızın aşkını ya da işini bulmak konusunda adım adım takip edebileceğiniz bir başarı planı verebilirim. Ancak eğer peşinden gideceğiniz bir özsaygınız yoksa, size ne denli önlemli bir bilgi verildiğinin önemi yoktur. Yine de yolunuzu bulamayacak (ve susuz kalacaksınız)
Eğer kendinize değer verirseniz ve kendinize saygılı olursanız değer verilecek ve saygı göreceksiniz Eğer kendinize değer vermez ve saygı göstermezseniz, diğerlerinden de bu muamelemeyi görmeyeksiniz. Gerçekten bu kadar basit.
Özsaygı, kendini gerçekleştiren bir kehanettir: Kendinizi ne kadar severseniz, o kadar seviIesi şekillerde davranmaya başlarsınız.
Kendinizi konfor bölgesinden dışarıya Çıkarmanız, yeni senaryolara açık olmanız, ve hak ettiğiniz hayata kavuşmak için kendinize bir Şans vermeniz size kalmıştır. Güveniniz çoğaldıkça, yapamayacağınıza dair düşüncelerinizin saçmalığın ta kendisi olduğunu göreceksiniz.
Eğer seçimlerinizi yaparken dikkatlice düşünürseniz durumunuzun çok daha farkı olması olasıdır. Patates kızartmalarını salata ile değiştirirseniz ne olur? Yiyeceğinizi sotelenmiş ve kızartılmış olarak yemektense ızgara olarak sipariş etseniz ne olur? Haftalık olarak yirmi delarınızı dedikodu mecmuaları, berbat kahveler ya da bunun gibi şeyler yerine sağlıklı market alışverişine ayırsanız ne olur?
Yol üzerinden satın almak ya da en yakınızda bulunan yerden işlenmiş gıda almak yerine evden işe sağlıklı yiyecek görebilmek için kendinize zaman ayırsanız ne olur? Birbirini sırtından bıçaklayan Çaresiz Ev Kadınları dizisini izlemek yerine 30 dakikanızı egzersize ayırsanız ne olur? Ben size ne olacağını söyleyeyim!
% 99 ihtimalle rahatsızlanmaz ya da önlenebilir bir hastalığın tedavisini karşılamak için bayrağını çekmezdiniz. Muhtemelen mutlu, sağlıklı bir şekilde önünüzde yaşanmayı bekleyen çok daha nitelikli yılları bekliyor olurdunuz.
Hayat, sizin başınıza gelen şey değildir; sizin zeminini hazırladığınız şeyleri yaşamınızdır.
İşe, bilinçsiz kararlarınızın farkında olmakla başlayın.
Kendinize bir iyilik yapın; gözlerinizi açın, dikkatinizi verin sorumluluk alın ve aynı hataları tekrarlayıp durmamak için geç olmadan hayatın verdiği dersleri öğrenin.
' Tutum ve İnançlarınız, gerçekliğinizi yaratır.
Tutumlarınızı ve tavırlarınızı, size hizmet edecek şekilde nasıl düzenleyebilirsiniz?
# Günlük tutmayı deneyin.
Kendinizi nasıl gördüğünüzü değiştirmek kolay değildir. Eğer kayıp, başarısızlık ya da reddedilmeyi deneyimleyerek ya da tembel, ezik ya da bunun gibi olumsuzluklara sahip biri olduğunuza inanarak büyüdüyseniz, bu inançları yıkmak zordur çünkü bundan başka arka plan ve referansınız yoktur. Ancak size yemin ederim ki kendinize dair sahip olduğunuz sınırlayıcı fikirler ne olursa olsun hepsi gerçek dışıdır. Herhangi bir sebepten ötürü hayatınızın erken döneminde bu hikayeyi kabul ettiniz ve siz onun doğruluğuna inandığınız için de bu hikaye kendisini tekrarlayıp duruyor.
Eğitim, zaman, pratik ve sabır.
SİZ BECERİKLİ OLAN FARE OLUN.
Peyniri kim kaptı isimli harika bir kitap vardır. Kitabın adı, Labirentte farelerle yapılmış bir deneyden gelir. Fareler haftalar boyunca . her gün labirentlerde koşar ve hep aynı yerde bir parça peynir bulurlar. Bir gün araştırmacılar peyniri yerinden kaldırırlar. Farelerin bazıları Çıldırırlar; peynirin durması gereken yere gider, duvarları tırmalar Ve 0 alanı daireler çizerek yürürler. Çıldırmakla çok meşgul oldukları için yeni yerinde duran peyniri asla bulamazlar. Gerçek hayatta bunun anlamı açlık ve ölümdür; diğer bir deyişle farelerin uğruna çıldırdıkları şeyin ta kendisi.
Bu farelerden bazılarıysa tamamen farklı tepki gösterirler. Peyniri, bolmayı umdukları yerde bulamayınca bir süre durup bekler ve iz sürerek geriye giderler, etrafı koklarlar ve peyniri buluncaya dek Altarnetif rotaları deneyimlerler.
Siz hangi fare olacak sınız?
"Hayat soluğunu kesmeyi hiç bırakmayacak. Ya kendini toplayıp savaşır ve bu köşeden kurtulursun ya da kaburgalarını kırarım"
"Her gün sizi korkutan bir şey yapmalısınız'demiştir Eleanor Roosevelt
Hayat tersine işleri şöyle ki güvende olmanın peşine ne kadar düşersen, o kadar azını elde edersin. Ancak fırsatların peşinde ne kadar koşarsan arzuladığın güvenceyi o oranda yakalarsın.
BRIAN TRACYİLHAM VEREN, KONUŞMACI - YAZAR
Başarısızlıkla sonuçlanabilecek bir konuda risk almayı düşündüğünüzde, aklınızdan Çıkarmamanız gereken ilk şey kazansanız da kaybetsenizde değerli olduğunuzdur.
Tüm ilişkileriniz, kendinizle olan ilişkilerinizin aynısıdır.
"Kimseyi dış görünüşüne göre yargılama" Şunu bilin ki mutlu, halinden memnun bir kişi, diğer insanlara saldırmaya, Onları aşağılamaya ve küçük görmeye ihtiyaç duymaz.
Bu kitabın şu küçük bölümünden bir şeyi alıp hayatınıza katmanızı istiyorum: Sizin 0 iyi insanlardan biri olmanızı istiyorum, böylece hayat r a p da size iyi yüzünü gösterecek. insanları yargılamayin, Nefret yüklü biri olmayın . Dedikodu yaparak, insanları sınıflandırarak ve onları aşağılayarak değerli Zamanınızı ve enerjinizi harcarsınız ve olumsuzluğu kendinize çekersiniz. Sizi ve hayatınızdaki her şeyi içine çekecek bir kara delik yaratırsınız.
Kendinize inanmayı öğrenmek, içinizdeki gücü serbest bırakmak için atmanız gereken en önemli adımdır. Size gerek kilo vermek, gerekse hayatınızın aşkını ya da işini bulmak konusunda adım adım takip edebileceğiniz bir başarı planı verebilirim. Ancak eğer peşinden gideceğiniz bir özsaygınız yoksa, size ne denli önlemli bir bilgi verildiğinin önemi yoktur. Yine de yolunuzu bulamayacak (ve susuz kalacaksınız)
Eğer kendinize değer verirseniz ve kendinize saygılı olursanız değer verilecek ve saygı göreceksiniz Eğer kendinize değer vermez ve saygı göstermezseniz, diğerlerinden de bu muamelemeyi görmeyeksiniz. Gerçekten bu kadar basit.
Özsaygı, kendini gerçekleştiren bir kehanettir: Kendinizi ne kadar severseniz, o kadar seviIesi şekillerde davranmaya başlarsınız.
Kendinizi konfor bölgesinden dışarıya Çıkarmanız, yeni senaryolara açık olmanız, ve hak ettiğiniz hayata kavuşmak için kendinize bir Şans vermeniz size kalmıştır. Güveniniz çoğaldıkça, yapamayacağınıza dair düşüncelerinizin saçmalığın ta kendisi olduğunu göreceksiniz.
Eğer seçimlerinizi yaparken dikkatlice düşünürseniz durumunuzun çok daha farkı olması olasıdır. Patates kızartmalarını salata ile değiştirirseniz ne olur? Yiyeceğinizi sotelenmiş ve kızartılmış olarak yemektense ızgara olarak sipariş etseniz ne olur? Haftalık olarak yirmi delarınızı dedikodu mecmuaları, berbat kahveler ya da bunun gibi şeyler yerine sağlıklı market alışverişine ayırsanız ne olur?
Yol üzerinden satın almak ya da en yakınızda bulunan yerden işlenmiş gıda almak yerine evden işe sağlıklı yiyecek görebilmek için kendinize zaman ayırsanız ne olur? Birbirini sırtından bıçaklayan Çaresiz Ev Kadınları dizisini izlemek yerine 30 dakikanızı egzersize ayırsanız ne olur? Ben size ne olacağını söyleyeyim!
% 99 ihtimalle rahatsızlanmaz ya da önlenebilir bir hastalığın tedavisini karşılamak için bayrağını çekmezdiniz. Muhtemelen mutlu, sağlıklı bir şekilde önünüzde yaşanmayı bekleyen çok daha nitelikli yılları bekliyor olurdunuz.
Hayat, sizin başınıza gelen şey değildir; sizin zeminini hazırladığınız şeyleri yaşamınızdır.
İşe, bilinçsiz kararlarınızın farkında olmakla başlayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder